Başkan Demir’in açıklamalarını satır başları:
“Kayserinin 7-8 ilçesinin kaderi aynı. Sürekli bunu, Büyükşehir Meclisinde olsun, yerel televizyonlarda olsun gündeme taşıyoruz. Göç veren ilçeler ve küçülen ilçeler. Bu aslında Kayseri’nin bir bütün ele alınıp değerlendirilmesi gereken bir konu. 3-4 metropol ilçe haricindeki yerlerimiz sürekli göç veriyor. Aslında bu göç şehir merkezine yapıldığında oraya sıkıntıdan ve problemden başka bir şey vermiyor. Hiçbir belediye başkanı çıkıp da bunun önüne geçeriz noktasında bir proje ortaya koyamaz. Sadece üretir engel olma noktasında büyük gayret gösterirse başarır. Kendimizi ilgilendiren Özvatan ise, biz Özvatan’a neler yapabiliriz, bu göçün önüne nasıl geçebiliriz noktasında çalışmalarımız var. Hayata geçirdiğimiz projelerimiz var, geçirmek istediğimiz projelerimiz var.
BELEDİYEYE KAZANÇ KAPISI
İller bankası tarafından gelen kaynaklar hiçbir belediyeye yeterli değil. Belediyelerin kendi iç dinamiklerini, doğal zenginliklerini, yer altı yer üstü ne varsa ortaya koyabileceği birazda ticari bir zihniyetle yaklaşmasak bu tür belediyelere yönetici olarak bir kazanç kapısı açamazsanız bir belediyeyi ayakta tutamazsınız. Yoksa bir iş yeri gibi memur zihniyetiyle ifade edeyim sabah gel akşam 5‘te git aylık ne kadar paramız gelecek gelsin maaşa dağıtalım gibi bir anlayış içerisinde olursanız hizmet veremezsiniz.
Bizimde biraz da ticaretten gelme bir yaşantımız var. Bunu Belediyeye yansıtmaya çalıştık. Gelirimiz güzel ve Ankara’dan gelen para çok önemli değil kendi bünyelerimizde kurduğumuz şirketimiz var. Daha hiçbir Belediyenin aklında yokken şirket kurmak biz geldiğimiz günden itibaren bunun telaşına düştük ve şirket kurduk.
Şirketimizde her türlü alım satım var. Hem insanlara istihdam açısından bir potansiyel oluşturmak, belediyeye ait iş yerlerini komple şirketimiz tarafından çalıştırılması, lokantamız, çay ocağımız, diğer işyerleri dahil olmak üzere bu bölge Avrupacı bölgesi olduğundan dolayı yaz döneminde buralarda inşaat sezonu çok açık olur her türlü taahhüt işlerine girebiliyoruz. Dolayısıyla bir kazanç kapısı elde ediyoruz . Bölgemize hitap edecek kadar kapasiteli bir ciroya sahibiz şirket olarak. Kayseri’ye kadar mal satabiliyoruz, Kayseri’den mal alabiliyoruz.
YUFKA ÜRETİM MERKEZİ
Yufka üretim yerimiz var. 20 gündür 1 aydır kapasitemiz çok arttı, siparişler aşırı olmaya başladı. İhtiyaca, talebe cevap veremeyecek duruma geldik. Çift vardiya çalışıyoruz, 30 kişiye yakın bayan istihdam ediyoruz. Harika bir projede Büyükşehir Belediye başkanımızın söylediği gibi diğer belediye başkanlarımız bakın örnek alın.
Kendi çapımızda gerçekten göçün önüne geçmeye çalışıyoruz. Özvatan’ın bundan 4 yıl öncesinde 11 tane personeli olan bir ilçeydi şimdi 150 civarında çalışanım var. Bünyesinde iş verebilmek, bünyenin aylığı, günlüğü, bir kısmı İŞKUR kaynaklı fakat organizede de bunların çalıştıkları yer de de malzeme dağlayabilmek önemli sorunlardan bir tanesi. Dolayısıyla bu bir ufuk meselesi, onun yanında güneş enerjisiyle ilgili 4,5 aydır fatura kestiğimiz ve hayata geçirdiğimiz 2 yıldır üzerinde durduğumuz projemiz vardı. Ve bu konuda da hiç kimse yokken ortaya çıktık ve bunu başardık. Şuan da 146 bin lira bu ay itibari ile fatura kesmişiz. Yüce Allah’ın bir lütfu işte dağın başına kurmuşuz güneş enerjisini para kazanıyoruz. İnsanlara istihdam sağlıyoruz. Harita da yerini gösteremeyeceğimiz yere yapmışız bunu ve böyle çok ahkam kesilerek de, böyle koltuklarında oturarak da devletten para gelecekte hükümetin gölgesinde oturarak da proje üreten bir Belediyecilik anlayışına karşıyım. Kendi becerimle kendi emeğimle bir şeyler yapıyorsam bir şeyler duyuyorsam Belediyecilikte hizmet de budur. Bu insanlarımız bunu gördü.
“GELEN ÖZVATAN’I SEVİYOR”
4 yıl önce bu belediyenin araçlarına koyacak mazotu yoktu, çok geriye dönüp de konuşmak istemem kişiler üzerinde, Belediye başkanları üzerinde. Ama söylemeden de geçmem, ben borçla burayı devraldım bir gün serzenişte bulunmadım. 2 trilyon civarında borç ödüyorum bunun politikasını yapmam ama bunu söylerim. Şimdi geldiğimiz nokta itibarı ile çevre de örnek projelere imza atmış göç vermeyi durdurmuş ilçenin içerisinde sevilir hale getirmiş, turistin gelebildiği bir ilçe haline dönüşmüştür. Öncesinde yerli halk buradan gitmek istiyorken, can atarken biz bu çarkı geri döndürdük. Gelen Özvatan’ı seviyor. Zaten Özvatan’lı Özvatan’ı sever.
“KARAYOLLARININ EN BÜYÜK ÇALIŞMASI”
Avrupacımız çok, yaz nüfusumuz hareketlidir. 4’e 5’e katlar 2’ye demiyorum yani bölge olarak nüfusumuz hareketlidir. 8. Ayda burada şenliklerimiz olur 10 bin 15 bin kişilik şenlik yaparız. Yani hepsini bir toparladığımız zaman üretmek, katma değer üretmek, istihdam sahaları oluşturabilmek bir marifettir, farklılık buradadır. Farklı belediyecilik anlayışı buradadır. Belediyecilik bir iki park bahçe yapıyım, çöp toplayım, kaldırım yapıyım, hükümetten gelen projelerin üzerine yatayım değil. Hiçbir ilçenin sıfır asfalt bağlantısı yoktur Kayseri de Özvatan’ın vardır. Karayollarının en büyük çalışması Özvatan da yapılmakta. 40 milyon değerinde bir projeyle çevre-yol projesi ve genişletme çalışması yapılıyor. Yozgat bölgesini bağlayacak bir çalışma var şuan. Ha bunlar üzerinden politika yapmam bunlar devletin bölgemize olan yatırımları. Özvatan en şanslı dönemini yaşıyor neye sayarsanız sayın. Kendi gücüyle ayakta durabilen. Kendi çalışmalarını hayata geçiren. Hem insanlarına barışık bir belediye , toplumun barışını sağlamaya çalışan bir belediyecilik anlayışı hem de üretebilen insanlara istihdam sağlayabilen…
Yufkayla çok ön plana çıkıyoruz burada şunu iddia ederim ben illa 100 bin nüfuslu 200 bin nüfuslu ilçeler kendini tanıtıyor ön plana çıkıyor diye avantajım yoksa mevcudum bu nüfussa hepsi de bu Özvatan’ımsa ben ne yapabilirim diyorum bununla öne çıkıyorum. Yufka mı yufkayla ön plana çıkarım. Güneş enerjim mi güneş enerjimle ön plana çıkarım, futbol da çok başarılıyız. Şuan da süper amatör de 2 yıl içerisinde takım oluşturduk 2. amatörden 1. amatöre çıktık, şampiyon olduk oradan çıktık, süper amatör de şampiyon olduk. Türkiye birincisi bisiklet takımımız var. Yani bir şeylerle isminizden bahsettirebilirsiniz. Yufkayı şimdi patentle aldık. Çömlek peyniri ve bal meşhurdur bizde. Yani farklılıklarla, patent alıyoruz isim alıyoruz bu çok önemli bir şey. Gilaburu üretiyoruz demiyoruz sıkıp da poşete koymuyoruz patent alıyoruz. İsim hakkı alıyoruz. Özvatan ismini bir şeyle ön plana çıkartmaya çalışıyoruz.
Ulaşım Büyükşehrin görevleri arasındadır. Bizim bir yere otobüs koyup da bir yere gidip gelme gibi bir hakkımız, lüksümüz yok. Ben hatta bunu teklif ettim dedim ki Özvatan güzergahını bana verin ben milletin şikayetini bitireyim. Onlarda vermem diyor ama kendileri de memnun edemiyor.
“ÖRNEK BELEDİYE OLMAK İSTEDİM”
Güzel mesire alanları, oturma yerleri, misafirleriyle insanların gelip gideceği yerler, ayrıca gençlik merkezimiz yapıldı, yüzme havuzumuz var içerisinde cep sinemalarının olduğu. Büyük bir stadyumumuz kapalı spor salonumuz var halı sahamız var. Bir de şu var örnek bir belediye olmak istemişimdir hep önde olmak istemişimdir. Hangi yeri alırsam alayım birinci sınıf yapmaya çalışırım. Spor mu spor da birinci olmaya çalışırım, belediye imkanlarını seferber ederim. Gençler için kadınların aktiviteleri için belediye imkanlarını seferber ederim sırf diğer belediyelere de bu örnek olsun diye.”
