Mahalle kuyumcusu olarak bilinen ve uzun süre güven kazanan Aydın Durukan, topladığı altınlarla ortadan kayboldu. Yaklaşık 300 milyon TL değerindeki altınların kaybolması, yüzlerce kişiyi mağdur etti. Olay, sadece yerel bir dolandırıcılık vakası olarak değil, aynı zamanda finansal güvenlik ve vatandaşın yatırım tercihlerine dair bir uyarı niteliği taşıyor.
Güven İlişkisi Nasıl Sarsıldı?
Yıllardır aynı mahallede hizmet veren kuyumcu, özellikle “eskiyi getir yenisini götür” kampanyasıyla dikkat çekti. Vatandaşlar, daha fazla kazanç umuduyla altınlarını teslim etti. Ancak hiçbir zaman geri dönüş olmadı. Bu durum, kuyumcu-müşteri arasındaki güven bağının nasıl kolayca kötüye kullanılabileceğini gözler önüne serdi.
Karşılıksız Çek Krizi
Bir mağdurun 279 gram altın karşılığında aldığı çekin geçersiz çıkması, olayın ciddi boyutunu ortaya koydu. Ellerinde resmi evrak ve yazışmalar bulunan mağdurlar, polis ve savcılık yoluyla haklarını aramaya başladı.
Psikolojik Etkiler
Mağdurlar sadece maddi değil, manevi olarak da yıkıma uğradı. Yılların birikimlerinin yok olması, ailelerin geleceğe dair planlarını altüst etti. Birçok vatandaş “Artık kimseye güvenemeyeceğiz” diyerek tepkisini dile getirdi.
Yasal Süreç ve Tutuklama
16 mağdurun suç duyurusunun ardından yakalama kararı çıkarıldı. Kuyumcu kısa sürede yakalandı ve mahkeme tarafından tutuklanarak cezaevine gönderildi. Hukuki sürecin uzun sürebileceği, ancak mağdurların kayıplarını geri almasının zor olabileceği vurgulanıyor.