2001 yılında eşi tarafından kayıp başvurusunda bulunan E. S.’in bulunması için teknik takip ve ihbarları değerlendiren polis, kayboluşunun ardından boşanma davası açarak yeniden evlenen eski eşi S. Y., kayın biraderi M. A. ve M.A.'ın amca oğlu H. D. A.'yı göz altına almış, 3 sanık geçtiğimiz yıl tutuklanarak cezaevine gönderilmişlerdi.
Yaklaşık 1 yıldır tutuklu yargılanan 3 sanık dün son kez hakim karşısına çıktı. S.Y., M.A. ve H.D.A.'nın yanı sıra E.S.'nin şikayetçi annesi A.S. ile babası A.S. de duruşmada hazır bulundu.
Öldüğü iddia edilen ve halen cesedine ulaşılamadığı öğrenilen E.S.'nin annesi A.S., "Bunları Allah'a havale ediyorum. Oğlumun dirisini de ölüsünü de onlar biliyor. Cezalandırılmalarını istiyorum, ciğerim yanıyor" dedi.
Cumhuriyet savcısı mütalaasında herhangi bir somut delilin bulunmadığı gerekçesiyle 3 sanığın da ayrı ayrı tahliyesini talep etti.
Olay ile ilgili 3 sanık suçlamaları reddederken sanık avukatlarından Sümer Erol, "Ceza davalarında somut delil esastır. Suçlu bir kişinin cezasız kalması ne kadar yanlışsa, suçu olmayan birisinin de mahkum olması o kadar yanlıştır. Herhangi somut bir delil yoktur" dedi.
Mahkeme heyeti yapılan yargılama sonucunda, oy çokluğuyla somut, kesin ve inandırıcı herhangi bir delil olmadığından, 3 sanığın da ayrı ayrı tahliyesine, başka bir suçtan tutuklu değiller ise derhal salıverilmelerine karar verdi.