Civac, Nissan’ın Japonya dışındaki ilk üretim tesisi olma unvanına sahip. Ancak “Re:Nissan” adıyla yürütülen yeniden yapılandırma planı kapsamında bu tarihi tesis artık kapanmanın eşiğinde. Navara ve Latin Amerika pazarına özel Frontier modellerinin üretildiği tesisin geleceği belirsizliğini korurken, yönetim karar için son değerlendirme aşamasında. 20 bin kişilik istihdamı ilgilendiren bu sürecin sessizliği bile gerginlik yaratıyor.
Yeni CEO, radikal adımların arkasında
Şirketin başına geçen yeni CEO’nun liderliğinde başlatılan dönüşüm hamlesi, yalnızca Civac’la sınırlı değil. Küresel düzeyde 7 fabrikanın daha kapanması gündemde. Üretim kapasitesinin %30 azaltılması hedeflenirken, mühendislik yatırımlarında %20 kesintiye gidilmesi planlanıyor. Bu hamlelerle toplamda 3,4 milyar dolarlık tasarruf hedefleniyor. Ancak bu tasarrufun bedelini kim ödeyecek, şimdilik belirsiz.
Amerika’da Honda ile ortak üretim mi?
Nissan’ın Mississippi eyaletindeki fabrikasında, Honda için üretim yapabileceği yönünde iddialar gündeme geldi. Eğer bu ortaklık gerçekleşirse, Nissan hem atıl kapasitesini değerlendirmiş olacak hem de Honda ithalat vergilerinden muaf kalacak. Ancak şu ana kadar iki firmadan da resmi açıklama yapılmadı. Bu gelişme, üretimin sadece kapanma değil, yön değiştirme potansiyeline de açık olduğunu gösteriyor.
Fabrikaların ötesinde: İnsanlar, aileler, hayatlar
Geçtiğimiz yıl 4,5 milyar dolar zarar açıklayan Nissan, tarihindeki en büyük reformlardan birini yürütüyor. Ancak alınan kararlar yalnızca mali tabloları değil, fabrika koridorlarında çalışan binlerce insanı doğrudan etkiliyor. Yıllardır aynı bantta çalışan ustalar, artık yalnızca üretimin değil, hayatlarının yön değiştirmesine tanıklık ediyor. Bu dönüşüm sadece rakamlarla değil, insan hikâyeleriyle de yazılıyor.