Ah İzmir ahh! Yangın sadece ağaçları değil, ağzımızdaki kelimeleri de yaktı

İzmir'deki orman yangınları sadece iklim kriziyle mi ilgili, yoksa bilinçli kundaklama mı var? Gözaltılar, çelişkili açıklamalar ve sessiz kalan yetkililer… Bu yazı, yangınların ardındaki karanlık ihtimalleri eleştirel bir bakışla inceliyor. Detaylar haberin devamında.

Abone Ol

Türkiye’nin Ege kıyılarında yükselen duman, her yıl olduğu gibi bir kez daha “kader” değil; bilinçli plan, sistematik ihmal ve kamuoyunu yanıltma çabalarının eseri olabilir.

Kundaklama mı, Küçük Ev Kazası mı?
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Buca’daki yangının bir kişinin benzin dökerek kasten çıkardığı gerekçesiyle bir kişinin gözaltına alındığını açıkladı

. Aynı zamanda Menderes ve Seferihisar’da da şüphelilerle ilgili en az 17 kişinin yangınla bağlantılı gözaltına alındığı bildirildi

. Örneğin, Buca'da bir kişinin evini ve ardından ormanı kundakladığı iddiası, 25 aracın yanmasına kadar giden büyük bir felaketi de tetikledi.


Dezenformasyon tuzağı: "Karşı ateş" demişler!
Ancak Dezenformasyonla Mücadele Merkezi (DMM) ve Orman Genel Müdürlüğü, bazı videolarda suçlu gösterilen kişilerin aslında stratejik "karşı ateş" sürecinde görevli olduğunu öne sürerek iddiaları yalanladı

. Bu çelişkili açıklamalar, hangisinin gerçek olduğuna dair soru işaretleri yaratıyor.

İklim mi, Sabotaj mı?
Yangınların aynı dönemde Avrupa’yı etkisi altına alan 5–10°C üzeri sıcak dalgasında patlak verdiği doğru

. Ancak Korkusuz gazetesi gibi bazı yerel kaynaklar, bu seviyede çok sayıda yangının aynı anda çıkmasının “sadece iklimle açıklanamayacağı”, hatta “organize sabotaj” iddialarının dile geldiğini yazıyor

. Elektrik hatlarından kaynaklı başlangıçlar da bazen öne sürülmüş olsa da, kundaklama ihtimali yerel halk arasında kaygı verici bir şekilde yayılıyor.

Sistem mi, Parçalı Müdahale mi?
Bu çelişki yumağında suçlu kim? Eğer gerçek bir kundaklama söz konusuysa, bu art niyetli bir plan olabilir. Ancak eğer örtülü “karşı ateş” operasyonuysa, yine kamuya net bilgi verilmemiş demektir. Her iki durumda da yangın yönetiminde bir şeffaflık ve hesap verebilirlik eksikliği var.

Ah İzmir Ahh! Sessizliğin Bedeli
İzmir, yazlık yerlerden feryat eden yerleşim birimlerine kadar, hele Adnan Menderes Havalimanı’nın duman nedeniyle kapatılmasına kadar uzanan trajik bir tabloyla yüzleşti. Bu süreçte yangının sebebi üzerine kafa karışıklığı devam ederken, atılan suçlamalar, gözaltılar ve yalanlanan videolar “Acaba?” sorusunu akıllara güçlüce kazıdı.

Yangın Sadece Doğanın Değil, Söylem Sisteminin de Yakıyor
Bu yangının sıcaklardan çok, kapalı bilgiden, manipülasyondan ve sorumsuzluktan beslendiği açıkça görülüyor. İzmir yanarken, kamu otoritesi ya gerçekleri açıklamalı, ya da hesap vermeli. Ya da başka bir deyişle: Ah İzmir ahh! Bu ülke, yangınla birlikte körleşen zihinleri de söndürecek olursa, sessizlik her yıllık felaketten daha derin yaralar açacak.