Akıl Sana Ait Değilse, Ruhun Özgür Kalamaz…

Abone Ol

Vay gözünü sevdiğim ÖZGÜRLÜK…

Günümüzde bizlerin özgürlük anlayışı eylemden geçerken, günümüzdeki özgürlük sanallarda gizli artık.

Çookkk ama çok özgürüz…!

Çünkü eylemlerimizi sanallarla kanatlandırdık ne yazık ki…

Peki, hangi şartlarda neye göre özgürüz?

Özgürlük kişinin her istediğini yapabilmesi miydi?

Özgürlük elimiz kolumuz bağlı olmadan yaşamak mıydı?

Bedenin özgürlüğü müydü aslolan, yoksa ruhunki mi?

Sahi; gerçek özgürlük neydi?

Neresinden tutulup neresinden kaleme alınır ki?

Kişisel özgürlüğünü patlatanları mı?

Düşünce özgürlüğünü yansıtanları mı?

Ahlak özgürlüğünün yozlaşmalarını mı?

Peki ya zihninizden geçen o cesur düşünceler kime ait düşündünüz mü hiç? Kaçını deneyimleyerek, bilerek, isteyerek seçtiniz ki? Düşüncelerimizi gerçekten özgürce mi seçiyoruz, yoksa özgürlüğümüzü düşüncelerimize mi giydiriyoruz?

Ah be Azizim; biz hep çıkmaz sokaklarda yol aradık çıkışı bulabilmek için, levhayı gördüğümüz halde.

Oysa özgürlük istediğini yapabilmek değildi ki… Gerçek özgürlük dış dünyadan size gelmez ki, başka biri tarafından size verilemez ki. Gerçek özgürlük bir sanattır oysa. Kendin olabilme ve ruhunun arzusunu gerçekleştirme sanatıdır. Özgürlük adına yaptığımız seçimlerden gerçekten sorumluyuz. Zira özgür bir hayat için yaşamlarımızda ve yaşantılarımızda yapmamız gereken değişikliklere parantezler açarak adım adım ilerlemeliyiz. Kendi kararlarımızı vererek hiçbir etkiye maruz kalmadan daha güçlü hissedeceksiniz “ben istiyorum” diyebildiğinizde…

Sizi engelleyen her şeyden herkesten kurtularak vereceğiniz kararlarda ne kadar ciddi olduğunuzu hissettirebildiğinizde… Bağımsızlığınızı ilan etmek, gerçekten istediğiniz gibi yaşamak için gözlem yapmaktan ziyade kendi hayatınıza odaklanabildiğinizde…

“Biliyorum ki ben, ruhumdan akıp gelmek isteyen düşünceler dışında, hiçbir şeye sahip değilim.”

Goethe

Saygı ve sevgilerimle…