Yağmur, doğanın bir armağanıdır. Toprağı besler, havayı temizler, yaşamı yeşertir. Ama Kayseri’de yağan her sağanak, bizlere bir şey armağan etmiyor: ihmali, beceriksizliği ve yıllardır çözülemeyen altyapı utancını yüzümüze çarpıyor.
Geçtiğimiz günlerde şehre düşen yoğun yağış sonrası, yine bildik manzaralarla karşılaştık. Alt geçitler göle döndü, araçlar sulara gömüldü, vatandaşlar mahsur kaldı. Sosyal medyada dönen videolar, sadece birkaç dakika süren bir yağmurun, koca bir şehri nasıl felç ettiğinin kanıtıydı. Kimi araçlar suların içinde sürüklendi, kimi sürücüler ölüm korkusuyla camdan çıkmaya çalıştı.
Ve bu manzara bize çok tanıdık geldi.
Çünkü bu ilk değil. Çünkü her yağmur sonrası bu kentin altyapısı sınıfta kalıyor. Çünkü yıllardır bu sorun konuşuluyor, ama çözüldüğüne dair tek bir inandırıcı adım atılmıyor.
Kayseri gibi gelişmekte olan, sanayisiyle övünen, yüzlerce projeyle gururlanan bir şehirde hâlâ birkaç saatlik yağışın ardından alt geçitlerin suyla dolması, yalnızca doğa koşullarına bağlanamaz. Bu açık bir şekilde ihmaldir. Altyapı yatırımlarının yetersizliği, tahliye sistemlerinin bakımının yapılmaması, ızgaraların temizlenmemesi gibi zincirleme ihmal örneklerinin sonucudur bu manzara.
İlgili belediyeler arada bir "şu kadar kilometre yağmur suyu hattı döşedik", "temizlik ekiplerimiz çalışıyor" gibi açıklamalar yapıyor. Peki sorarım size: O temizlik nerede? O hatlar neden çalışmıyor? Vatandaşın arabası alt geçitte yüzüyorsa, orada sistemin yüzmediği ortada değil mi?
Bu sadece bir yağmur meselesi değil; bu bir yönetim, planlama ve sorumluluk meselesidir. Alt geçit suyla dolduğunda, orada yalnızca araçlar batmaz. Umutlar batar, güven batar, vatandaşın devlete olan inancı bir kez daha yara alır.
Yağmurla değil, ihmalle boğulan bu şehirde artık kimse "doğal afet" masalını dinlemek istemiyor. Bu halk hizmet bekliyor, çözüm bekliyor. Ve en önemlisi, bir dahaki yağmurda boğulmak değil, korunmak istiyor.
Şimdi soralım: Kayseri, bir sonraki yağmurda yine aynı sahneleri mi yaşayacak? Yoksa bu sefer gerçekten bir şeyler değişecek mi?