Manşet

“Amerika’nın Ordu İçerisine Yerleştirdiği Ajanlar Yaptı”

Röportaj-Foto: Şeyda AŞATIR-Ekrem NAZLI/ 15 Temmuz’da FETÖ’ye bağlı bir grup askerin darbeye kalkışmasının ardından Kayseri’nin nabzını tutmak adına siyasi parti il başkanları ile yaptığımız röportaj serimize Vatan Partisi İl Başkanı Prof. Dr. Eyüp Selahattin Karakaş ile devam ettik. Başkan Prof. Dr. Karakaş, darbe girişiminden bugüne yaşanılanlar ve bu süreci değerlendi.

Abone Ol

Başkan Prof. Dr. Karakaş, Amerika’nın ordu içerisine yerleştirdiği ajanları tarafından bir darbe girişiminde bulunulduğunu söyleyerek, “Amerikalıları kızdıran çok önemli bir gelişme oldu. İkincisi Amerika Suriye’nin kuzeyinde, bizim kuzeyimizde yeni bir koridor açmak istiyor. Barzanistandan Akdeniz’e doğru koridor açmak istiyor. Türkiye buna şiddetle karşı çıktı” dedi.

Türkiye’nin yapması gerekenler, dış politika değerlendirmesi, o gece Vatan Partisi’nin tavrı ve Başkan Karakaş’ın Kayseri halkının meydanlara sahip çıkması hakkındaki sözlerini ve daha birçok konudaki değerlendirmelerini röportajımızda okuyacaksınız. 

“AMERİKA’NIN ORDU İÇERİSİNE YERLEŞTİRDİĞİ AJANLAR YAPTI”

Darbe girişiminin yaşandığı 15 Temmuz gecesi neler yaşandı? Vatan Partisi olarak ve yerel bazda anlatacak olursanız neler söylemek istersiniz? 

15 Temmuz gecesi Amerika’nın büyük bir saldırısıyla karşı karşıya kaldık. Ve Amerika’nın ordu içerisine yerleştirdiği ajanları tarafından bir darbe girişiminde bulunuldu. Bu darbe girişimini ilk fark eden, yani Amerikan ajanları tarafından yapıldığı, bunun Fetullah’a bağlı askerlerin olduğunu ilk ilan eden Vatan Partisi oldu. Vatan Partisi genel başkanı bir televizyon kanalına bağlanarak bunun bir FETÖcü, Amerikancı  darbe olduğunu, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin bu darbenin içinde olmadığını ve bu darbeyi yapanların da en kısa zamanda ezileceğini çok net bir şekilde ilan etti. Ve ondan sonrada zaten darbenin gidişatında bir değişiklik oldu. 

“KUKLA DEVLET KURMAK İSTİYORLAR”

Tamamen Amerika’nın bize dayattığı şeyler var. Onları gerçekleştirmek için yaptığı göz önünde. Nedir bu dayatmalar derseniz, bu yıllardır dayatılıyor bize zaten. Bunlardan birincisi, Güneydoğumuzu da içine alan bir kukla devlet kurulmak isteniyor. Kürt devleti adı altında bir devlet kurulmak isteniyor. Biz buna ikinci İsrail devleti diyoruz. İkinci dayatma Kıbrıs’tan Türk askerinin çekilmesi isteniyor.  Yani Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin (KKTC) tamamen yok edilmesi isteniyor. Üçüncüsü sözde Ermeni Soykırımı yalanının Türkiye Cumhuriyeti devleti tarafından tanınması isteniyor. Dördüncüsü de bize dayattıkları ekonomik programı devam ettirilmesi isteniyor. Bu ekonomik program ise neoliberal bir programdır. Buysa Türkiye’yi borçlandırma yönelik bir program. Şimdi bu dayatmalara karşı Türkiye Cumhuriyeti devleti karşı koyduğu için, bu darbe girişiminde bulunuldu. Son yıllardaki ve aylardaki gelişmelere dikkat edin, özellikle 24 Temmuz 2015’ten itibaren Türkiye Cumhuriyeti’nin silahlı kuvvetleri, polisleri, koruyucuları yine Amerika’nın bir piyonu olan PKK terör örgütünü kendi açtıkları hendeklere gömmeye başladı. Ve PKK’yı ülkemiz içerisinde yavaş yavaş yok etmeye başladı. Tabi bu Amerikalıları kızdıran çok önemli bir gelişme oldu. İkincisi Amerika Suriye’nin kuzeyinde, bizim kuzeyimizde yeni bir koridor açmak istiyor. Barzanistandan Akdeniz’e doğru koridor açmak istiyor. Türkiye buna şiddetle karşı çıktı. TSK karşı çıktı. Tabii ki bu da Amerika’yı kızdıran bir başka neden oldu. Diğer bir nedense özellikle son zamanlarda, aylarda dış politikada değişiklik oldu dikkat ederseniz. Türkiye daha önce arası bozulan ki bugün yine öğreniyoruz arasının bozulmasında bu Fethullahçı pilotların Rusya uçağını düşürmesinde büyük rol oynamış. Bozulan Türkiye-Rusya ilişkileri düzeltmek için Türkiye Cumhuriyeti hükümeti ve Sayın Cumhurbaşkanımız atağa geçti. Artı Suriye ile yaşadıklarımızın düzeltilmesi için de bazı hamleler yapılmaya başlandı. Bunların hepsi Amerika’yı kızdıran ve bu darbeyi yaptırmaya ileten sebeplerdir. Amerika bunların olmasını istemiyor. 

“TÜRKİYE KOMŞU ÜLKELERİMİZLE İYİ İLİŞKİLER İÇERİSİNE GİRMELİDİR. KURTULUŞUMUZ BUNDADIR.”

Türkiye bir rota değişikliğini uygulamaya başladı. Bugüne kadar biz Atlantik sisteminin içerisindeydik. Atlantik sisteminin bize neler dayattığını biraz önce size sıraladım. Atlantik sistemi içerisinde kalarak, Türkiye Cumhuriyeti’nin bütünlüğünü koruması çok zor biz Vatan Partisi olarak buna inanıyoruz. Ekonomisini düzeltmesi çok zor. Bize birçok yalan yanlış kabul edemeyeceğimiz şeyler dayatılıyor. Onun için biz diyoruz ki Türkiye Atlantik sisteminden çıkmalıdır. Yönünü doğuya dönmelidir. Doğuda ticari ilişkilerinizin son derece yüksek olduğu ülkeler var. Rusya, İran, Suriye, Irak, Çin gibi. Kardeş Türki cumhuriyetlerimiz var. Türkiye komşu ülkelerimizle iyi ilişkiler içerisine girmelidir. Kurtuluşumuz bundadır. Bu rota değişikliğini de Türkiye mutlaka yapmalıdır.

“TÜRK SİLAHLI KUVVETLERİ TÜRK MİLLETİNİN EMRİNDEDİR.”

Yalnız burada bazı uyarılarda bulunmak istiyorum. Halkımızı da uyarmak istiyorum. Bakın, bu darbeyi Türk Silahlı Kuvvetleri yapmamıştır! Orduya yönelik kötü imaj maalesef ki halk arasında yayılıyor. Halkım şu bilinsin ki Türk Silahlı Kuvvetleri Türk milletinin emrindedir. Hiç korkacak bir şey yoktur. İçindeki kötü insanları, Amerikancı subayları temizleyecektir. En yakın zamanda temizleyecektir. Türk Ordusu eskisi gibi Mustafa Kemal’in ve Türkiye Cumhuriyeti’nin ordusu olacaktır. Bundan halkımız asla şüphe duymasın, bu bir gerçektir. İkincisi halkımız yine şunu çok iyi bilmelidir. 

“O PARALAR, BİZE KURŞUN OLARAK DÖNDÜ”

Bu Fethullah örgütü yıllarca hem yöneticilerimizi hem de halkımızı aldattı. Neyle ve nasıl aldattı? Namaz kılarak, dindar görünerek, dualar okuyarak aldattı! Onun için halkımızı uyarıyorum. Her dindar görünümlü insana kanmasınlar. Bunların kötü niyetleri olabilir, araştırsınlar soruştursunlar. Milyonlarca lira paralarını götürüp bu örgüte verdiler. O para bugün bize kurşun olarak geri döndü. Düşmanlık olarak geri döndü. Buna çok dikkat etsin halkımız. Bir diğer husus bu darbede başarısız oldu Amerika ama peşinden başka kötülükler yapabilir. Onun için dikkatli olmamız lazım. Neler yapabilir derseniz etnik farklılıkları mezhepsel farklılıkları öne sürerek, insanlarımızı ayrıştırarak birbirine düşman haline getirebilir. Bu konuda çok dikkatli olmamız lazım. Kardeşliğimizi, birliğimizi, beraberliğimizi parti ayrımı gözetmeksizin, mezhep, etnik ayrım gözetmeksizin devam ettirmemiz lazım. Şu günler en önemli günlerdir.

“ KAYSERİ HALKINA TEŞEKKÜR EDİYORUM”

 Bir de Kayseri halkına teşekkür ediyorum gerçekten büyük bir kahramanlık gösterdiler. 15 Temmuz gecesinden itibaren meydanlara sahip çıktılar. Şunu da söyleyeyim ki meydanlara sahip çıkmak Türkiye Cumhuriyeti’ne sahip çıkmaktır. Bu bilinç içerisinde sahip çıktılar. Çünkü meydanları kaybedersek, Türkiye Cumhuriyeti’ni kaybederiz. Türkiye Cumhuriyeti’ni kaybedersek, bağımsızlığımızı özgürlüğümüzü ve milli egemenliğimizi kaybedecektik. Dolayısıyla aslında meydanları dolduran halk, Atatürk ilkelerini savunuyor şu anda. Onların da nasıl ki geçmişte başka partililer “Mustafa Kemal’in Askerleriyiz” diye bağırıyorlarsa, onlarında bağırması en doğal hakkıdır. Çünkü savundukları değerler Mustafa Kemal’in savunduğu değerlerdir. Tam bağımsızlık, milli egemenlik, milli irade, demokrasi bunlar hep Atatürk ilkelerinin bize kazandırdığı değerlerdir. Bu meydana çıkan halkımızda bunun bilinci içerisindedir, inanıyorum. Bu değerlere de sonsuza kadar sahip çıkmamız lazım. Ben Kayseri halkına da ayrıca teşekkür ediyorum. Biz de onların arasına girdik zaman zaman. Belki bizi tanımıyorlar ama aralarındaydık. Kendilerini kutluyorum. 

“YENİ SİLAHLI DARBE YAPILMASINA İMKAN YOK”

Tam da o noktaya gelecektim, demokrasi nöbetleri devam ediyor. Sizin de dediğiniz gibi bir hareket daha olabilir sanırım. Demek ki o nedenle insanlar meydanları boşaltmıyor. Doğru mu bu? Siz ne dersiniz?

Doğrudur. Ben şuna inanıyorum. Amerika’nın TSK içerisindeki, yargı içerisindeki, polis emniyet içerisindeki ve diğer yönetim birimlerindeki ajanları, adamları, uşakları büyük ölçüde temizlenmiştir. Ve Amerika’nın silahlı gücü büyük ölçüde kırılmıştır. Yeni bir silahlı darbe yapmasına imkan yoktur. Ama darbe sadece silahlı olarak yapılmıyor. Televizyonlar yoluyla, gazeteler yoluyla, beyin yıkanarak vesayir ile de yapılıyor. Halkımız bunlara dikkat etmesi lazım. Ve bu temizliğinde devam etmesi lazım. 

 “3 AY İÇERİSİNDE TEMİZLİK YAPILACAK”

Peki, bundan sonrası için nasıl bir yol haritası çizildi. OHAL ilan edildi biliyorsunuz. 3 aylık süreçte bizi neler bekliyor? 3 ay sonra nasıl bir Türkiye ile karşılaşacağız?

Benim düşüncem 3 ay içerisinde bir temizlik yapılacağıdır ve Fethullah ile diğer Amerikancı örgütlerinin etkinliğinin büyük ölçüde azalacağı şeklindedir. Sanırım 3 ay sonrada uzatmaya gerek kalmayabilir. Çünkü OHAL ne de olsa halk açısından zor bir dönemdir. Bunun en kısa zamanda kaldırılmasını istiyorum ama şartlar olgunlaştığı takdirde. Şartların olgunlaşacağına da inanıyorum.

İDAM YASASI YORUMU: “KANUN ÇIKTIKTAN SONRAKİ SUÇLAR İÇİN GEÇERLİ OLUR”

İdam yasası gelmeli mi sizce? Halkın büyük bir çoğunluğunda idam talepleri gelmeye başladı, idam isteniyor. 

İdam cezasının gelmesiyle bugüne kadar gelen olayları, işlenen suçları ne yazık ki kapsamaz. Çünkü kanunlar geriye dönük işlemez. Onun için halkımız tabii belki iyi niyetle istiyor fakat şunu da bilmesi lazım, pratik bir değeri yok. Ancak kanun çıktıktan sonraki suçlar için geçerli olur. 

Teşekkür ederiz.