Öncesinde Hüseyin Nihal Atsız’ın bugün doğum günü… Bir zamanlar ömrünü Türk milliyetçiliğine adamış, ‘Şerefliler taviz vermezler; şerefin tavizi yoktur’ demiş, Türk Edebiyatı’na altın harflerle ismini yazdırmış, ‘İnsan büyür beşikte mezarda yatmak için. Ve kahramanlar can verir yurdu yaşatmak için’ sözleriyle hafızalara kazınmış bir Atsız varmış, var olsun diyerek sözlerime başlıyorum.
Evet, Hüseyin Nihal Atsız’ın Ruh Adam kitabı..
Kendisi de hem asker çocuğu, hem bir dönem asker ve öğretmen olan yazar, Türk Edebiyatının önemli isimlerinden ve bu kitabında adeta sizi edebiyat ile dövüyor, terbiye ediyor ve şiirleriyle adeta ruhunuzu okşuyor.
Kitaptaki kahramanımız Selim Pusat yüzbaşının düş ile gerçek arasında sıra dışı hikayesi sizi büyüleyecek. Ve kitabı bitirdiğimde dilimde şu şiiri tekrarlayıp durdum:
“Ruhun mu ateş, yoksa o gözler mi alevden?
Bilmem bu yanardağ ne biçim korla tutuştu?
Pervane olan kendini gizler mi hiç alevden?
Sen istedin ondan bu gönül zorla tutuştu.
Vur şanlı silahınla gönül mülkü düzelsin;
Sen öldürüyorken de vururken de güzelsin!”
Kitabın büyüsünü bozmak yok tabi, sıradışıhikayeyi anlatmayacağım ama her kitapta yaptığım gibi not aldığım ve beni etkileyen cümleleri sizlerle paylaşıyorum ve bu kitabı da kitapseverlere tavsiye ediyorum.
*Dünyanın ve hayatın çirkefliği ile temas etmemiş çocuklar...
*Ummadık yerden gelen iyilik ve nezaket insanları daha çok sarar ve sarsar...
*Acizleri layık olmadıkları mevkilere geçiren bir devlet batar...
*İnsanlar mazide ve tarihin yaprakları arasında kaldılar, bu gördüklerin birer karikatürden başka bir şey değildir.
*Bir gönlün ah u zar ile dolmasının ne demek olduğunu gönlü rahat olanlar anlayamazdı.
*Gönlü kırıla kırıla toz haline gelmiş, kırılacak tarafı kalmamıştı.
*İnsanlar okunmamış birer kitaptır. En basitleri hakkındaki hükmü bile tamamının okunmasına bırakmalı. Biraz derince olanların ise, iyice okunduktan sonra üzerinde az veya çok düşünmek lazım.
Sevgiyle Kalın...