40 gündür heyecanlı bir hayatımız var, dedenin evine geldiğin günler evimiz cıvıl cıvıl oluyor... Gelmediğin günler de her gün rengarenk fotoğrafların geliyor, onlara bakarak yine içimiz kıpır kıpır oluyor...
Öyle güzel bir kokun var ki sanırsın cennet bahçesi...
2 kilo 600 gram doğmuştun, 36. günde 4 kilo 600’e çıkmışsın...
Annen, prensesimiz Makbuş bize baktığı gibi bakıyor sana da... Gözü gibi....
Hızlı bir şekilde büyüyorsun... Kahraman ve Karakoç ailesinde tatlı bir telaş var. Yüzün, burnun, kulağın yeni yeni şekillendikçe kime benziyor telaşı...
Kucağımıza alıyoruz, seninle göz göze gelip yüzlerimizi iyice hafızamıza kazıyoruz.
Küçücük ellerinle parmaklarımızı sımsıkı tutuyorsun, hayata sımsıkı bağlanır gibi...
İsmet Efe... Efelerin Efe’si...
Dünyalar tatlısı yeğenim...
Bu zorlu dünyada seni en iyi şekilde, en güzel, en merhametli, en iman dolu yetiştirmek dileğiyle...
Dayı olmak böylesi güzel bir duyguyken baba olmanın duygusu nasıldır kim bilir?
Allah gece gündüz dualar ettiğimiz bebek isteyen tüm anne babalarımıza da nasip etsin...