Nasıl mı? Hemen kendi yaşadığımdan bir örnekle başlayım. Geçen günlerde bir markete girdim. Gazete almak için aradım, taradım bulamadım derken tam önüme çıkıverdi. Buraya kadar iyi hoş… Bundan sonrası benim mutluluğumu alt üst etti. Oradan iki teyzeye nasıl bir imaj vermişsem yanımdan geçerken kendi aralarında konuşuyormuş gibi yapıp, lafı bana duyurma çabaları dört dörtlüktü!
Demesinler mi? Oradan “AA! Bak, gazete arayıp, alanda varmış” diye. Ben öyle şaşırdım ve bir gazetecilik bölümü öğrencisi de olarak umudum bir an öyle yok oldu ki. Neyse dedim her şeyi boş verdiğin gibi bunu da boş ver! Ve kendime “Her şeyin geçici olduğunu düşünmek en güzel iyimserlik, ardında bırakacağın iyimserliğin ve güzel anıların olacak” demek oldu.
Ve buradan balıklama olarak, bir iyilik hareketi olan gerek sosyal medyadan gerekse aldığı ödüllerle adından söz ettiren başkanlığını da Sanatçı Haluk Levent’in yürüttüğü iyilik hareketi AHBAP’ ın Kayseri’ de yürüttüğü faaliyetlerden birazcık bahsedeceğim.
Malumunuz artık günümüzde ihtiyacımız olmasa bile, ihtiyaç yarat ve sat taktiği çok güzel işliyor. Sonrasında kullanmadığımız o kadar atık malzemeler, giysiler vs.. çıkıyor. İşte dün Kayseri Ahbap o kadar güzel bir manzara çıkardı ki bu saydıklarımdan. Tilki saksılardan tutunda bez çantalara, oyun evlerine kadar birbirinden güzel eşyaları baştan yarattılar. Merak ettiyseniz bir tıkla sosyal medya hesaplarından neler yaptıklarına bakabilirsiniz. Bu arada tak diye hemen Kayseri’de bir yardım konusu oluyor bizim umutlu ahbaplar orada. Daha öncesinden Dha’nın geçtiği bir haber vardı. Haberi hatırlatmak anlamında; “Kayseri’de sahibinin, atık kâğıt yüklü arabayı çekerken yorgunluktan yere çöken atını kırbaçlayıp tekmeleyerek kaldırmaya çalışması tepki çekti” başlıklı haberdi. Malum Ferdinand’ ı tanımayan yok!:) Haluk Levent sosyal medyadan iletişime geçerek ahbaplara dedi ki ; “ Atımızı Ferdinand’ın çiftliğine yollayalım mı arkadaşlar? Bunun üzerine ahbaplar hemen harekete geçti. Daha önce benim de haber yaptığım Naz bebeğe ve hatırlayın, Kayseri’de otobüslerde kalan adama da yardım eli bakanlıkla beraber uzatmışlardı. Üniversiteye hazırlanan gençlerde unutulmadı. Burslar kitaplar, kan bağışları derken gençlerimiz iyiliklerine ümitlerimizi bulaştırdı. Ne kadar da güzel.
Umut ve iyiliklerle ilgili sizin iç sesiniz ne diyor? Bilemem ama benim hala umudum var. Böyle ve daha sayamadığım nice güzelliklerin bakış açılarımıza yansıması umuduyla…
Hoşça kalın…