“Güney ülkelerinde mercan adaları vardır. Mercanlar taşlardan kopan minik parçalardır. Bu minik parçalar görünmeden büyürler ve sonuçta üzerinde insanların yaşadığı kocaman adalar haline gelirler. Diğer taraftan, güney ülkelerinde insanların yaşamlarını felç eden küçük karıncalar yaşar. Bu karıncalar evleri, mobilyaları kemirirler. İnsanları evlerinden kaçmaya mecbur bırakırlar. Ülkemizde nasıl bir emek harcayacağız; yaratıcı mı yoksa yıkıcı mı?” diyor Grigory Petrov, Beyaz Zambaklar Ülkesinde isimli harika eserinde.
Bataklıklar ve kayalıklar ülkesi olan, iki milyon nüfusa sahip Finlandiya’nın okumuşundan, köylüsüne, askerinden, din adamına, öğretmenine kadar tüm halkın hep birlikte el ele vererek ülkelerini kalkındırma mücadeleleri anlatılıyor. Kitap Snelman In ağzından bölümler halinde anlatılıyor. Bir ülke düşünün bataklık gibi ama daha sonra insanların uğraşları ile çiçek gibi olan. Toprağında bir şey eksen biçemiyorsun ama, eğitim ekip gelecek biçiyorsun. Medeniyet bu olsa gerek.
“Finler uzun yıllar milli kültürlerinin gelişmesi ve ilerlemesi için çalışmışlar ve bugün birçok Avrupa ülkesinden daha yüksek bir uygarlık derecesine ulaşmışlardır.” kitapta aynen böyle yazıyordu.
Ayrıca şunları da sizlerle paylaşmadan geçemeyeceğim.
Beyaz Zambaklar Ülkesinde, kurgusal bir romandan daha çok ders verir nitelikte bir kitap. Okuduğunuzda insanı sorgulatan ve okudukça ülkemizi, kendimizi, yaşayışımızı sorgulatan bir eser. Ayrıca ulu önder Mustafa Kemal Atatürk’ün okulların müfredatında okutulmasını istediği bir kitap olması bakımından da önemlidir. Çok etkilenerek, ders alarak okudum. Daha neler var yazmak istediğim ama, bu yazıda amacım kitabı anlatmak değil, sizlere kitabı merak ettirerek okutmak.
O halde M. Kemal Atatürk'ümüzün düşünce yapısını etkileyen ve o dönemlerde okulların ve askeri okulların müfredatına konulmasını istediği kitabı okumak ve okutturmak dileğiyle…
Hoşça Kalın...