Şimdi ise tüketicilerin gözdesi genç ve düşük kilometreli modeller oldu. 0-3 yaş aralığındaki araçlara yönelim hızla artıyor. Alıcıların beklentisi, satıcıların tercihleriyle birleşerek piyasada yeni bir dönemin başladığını gösteriyor.
Türkiye’de ikinci el otomobil alışkanlıkları büyük ölçüde değişti. Eskiden alıcılar yaşlı araçlara yönelirken, artık trend tamamen farklı bir yöne kaydı. Pandemi sürecinde ikinci elde 10 yaş üzerindeki araçların payı yüzde 66 seviyesindeydi. Ancak güncel veriler bu oranın yüzde 55’e düştüğünü gösteriyor. Böylece trafikte daha genç araçların görünürlüğü de artmış oldu.
Genç otomobiller neden tercih ediliyor?
Uzmanlara göre araç yaşlandıkça masraflar da artıyor. Servis, sigorta ve kasko maliyetleri, yaşı büyüyen araçlarda ciddi bir yük oluşturuyor. Araştırmalar, 1-3 yaş arası otomobillerin değerinin yüzde 30-35 kayba uğradığını gösteriyor. Ancak bu oran 3 yaşın üzerine çıkıldığında yüzde 50-55 seviyesine kadar çıkıyor. Garanti sürelerinin dolmasıyla masrafların tamamen araç sahibine kalması da genç modellere yönelimi artırıyor.
Büyükşehirlerde durum ne?
Özellikle büyük şehirlerde tüketiciler düşük kilometreli, yeni model ve donanımlı araçlara yöneliyor. Bu otomobiller hem yakıt ekonomisi hem de teknolojik özellikleriyle öne çıkıyor. Küçük şehirlerde ise genç modellere talep biraz daha sınırlı kalıyor. Yine de genel eğilim, piyasada genç araçların cazibesini güçlendiriyor.
Yaşlı araçların geleceği
4-5 yaş üzerindeki araçların değer kaybı yüzde 50’nin üzerine çıkıyor. Bu nedenle alıcılar, yatırım değeri daha yüksek olan genç otomobilleri tercih ediyor. 0-3 yaş arası araçların “peynir ekmek gibi” satılması da bu tabloyu destekliyor.