Genel

Çocuğunuz saldırgan mı davranıyor? Altında yatan neden şaşırtabilir!

Oyuncak ayısını boğazlayan minik bir çocuk gördüğünüzde, bu sadece 'şeker yemediği için sinirlenen masum bir tepki' mi, yoksa daha derin bir çığlık mı? Detaylar haberimizde..

Abone Ol

Bir sabah salon sessizliğinde, minik oğlunuzun oyuncak arabayı duvara fırlattığını, kızınızın kardeşine "Benimle oynayacaksın!" diye bağırdığını duydunuz… İlk tepkiniz: "Bu çocuğa ne oluyor?" oldu değil mi? İşte tam burada durup düşünmeniz gerekiyor, çünkü çocuklardaki saldırgan davranışlar her zaman 'yaramazlık' değildir — bazen oldukça şaşırtıcı nedenlerin sesi olabilir!

Uzmanlara göre, çocuklarda görülen saldırgan davranışlar sadece bir davranış bozukluğu değil; iletişim kurma çabası olabilir. Çocuklar kelimelerle anlatamadıklarını davranışlarına yansıtır. Ve bazen o bağırmalar, itmeler, ısırmalar aslında “Beni fark et!” çağrısıdır.

Saldırganlık = Sinyal verici bir davranış
Birçok ebeveyn çocuğunun saldırgan davranışlarını "huysuzluk" ya da "disiplin eksikliği" olarak yorumlar. Ancak çoğu zaman bu davranışlar, çocuğun iç dünyasında çözüm bekleyen duygusal çatışmaların bir dışavurumudur. Özellikle konuşma yaşı öncesindeki çocuklar, öfke, korku, kıskançlık gibi duygularını ifade edemediklerinde saldırgan davranışlarla tepki verir.

Altında yatan 7 şaşırtıcı neden
1.
Sevgi Eksikliği
Çocuk, ilgi ve şefkat görmek istiyor olabilir. Özellikle kardeş doğduktan sonra ilginin azalması, saldırgan davranışlarla dikkat çekmeye çalışmasına neden olabilir.
2. Travmatik Deneyimler
Fiziksel şiddet, boşanma, evdeki kavgalar gibi travmalar, çocuğun kendini güvende hissetmemesine neden olur. Bu durum da davranış bozukluklarına yol açabilir.
3. Ekran Süresi ve Şiddet İçerikleri
Bilgisayar oyunları, şiddet temalı çizgi filmler ve kontrolsüz içerikler çocukların davranışlarını doğrudan etkileyebilir. İzlediklerini gerçek yaşamla karıştırabilirler.
4. İfade Edilemeyen Kıskançlık
Özellikle kardeşler arasında yaş farkı azsa, kıskançlık duygusu saldırgan davranışlarla dışa vurulabilir.
5. Dil Gelişimi Gecikmeleri
Konuşma becerisi yeterince gelişmemiş çocuklar, kendilerini ifade edemeyince sinirlenip fiziksel tepki verebilir.
6. Duygusal Zeka Eksikliği
Empati yeteneği gelişmemiş çocuklar, karşısındakinin duygularını anlamadan davranır. Bu da sosyal ortamlarda problem yaratabilir.
7. Anne-Baba Modeli
Evdeki yetişkinlerin davranışları çocuklar için rehber niteliğindedir. Sürekli bağırılan, tehdit edilen bir ev ortamı, çocuğun saldırgan davranışı öğrenmesine neden olabilir.

Peki ne yapmalı?
Saldırgan davranışları “susturmak” yerine nedenlerini anlamak, çocuğun gelişimi için çok daha değerlidir. İşte etkili çözümler:

Önce anlayın, sonra yönetin
Çocuğunuzun neden öfkeli olduğunu anlamadan verdiğiniz her tepki, sadece geçici bir bastırma yöntemidir. Onunla sakin bir şekilde konuşmak, duygu dünyasına ayna tutmak ilk adımdır.

Empati becerilerini destekleyin
Empati kurabilen çocuklar, karşısındaki insanı anlamayı öğrenir. Ona “Arkadaşın nasıl hissetmiş olabilir?” diye sorarak duygular üzerine düşündürün.

Tutarlı disiplin uygulayın
Ceza değil, tutarlı kurallar işe yarar. Hangi davranışın kabul edilebilir olduğunu açıkça belirtin. Aynı kuralları kararlı bir şekilde her seferinde uygulayın.

Şiddet içeriklerini kısıtlayın
Televizyon, tablet, oyunlar… Bunların içeriğini mutlaka denetleyin. Saldırgan davranışları öven ya da normalleştiren içerikler çocukların zihninde ciddi algı bozukluklarına yol açabilir.

Oyun terapisi ve profesyonel destek
Eğer saldırganlık yoğun, tekrarlayıcı ve kontrol edilemez bir hale geldiyse bir uzman desteği şarttır. Oyun terapisi, çocuğun duygularını anlatması için harika bir yoldur.

Siz nasıl model oluyorsunuz?
Çocuklar izler, kopyalar, uygular. Ebeveyn olarak siz öfkelendiğinizde nasıl davrandığınızı gözlemleyin. Eğer bağırıyor, eşinize ya da çevrenize öfke saçıyorsanız, çocuğunuzun da bundan farklı davranmasını beklemek hayal olur.

Saldırgan değil, anlaşılmayı bekleyen bir çocuk
Unutmayın; çocuklar kötü değildir, sadece anlaşılmak ister. Saldırganlık da çoğu zaman bir mesajdır: "Beni fark et, bana yardım et!" Bu mesajı doğru okuyabilirseniz, sadece bir davranışı düzeltmekle kalmaz, çocuğunuzun duygusal geleceğine de ışık tutarsınız.