Bak, bak habere bak…
Durduk yere polis kadınlara biber gazı sıktı değil mi?
Bugün o feminist yürüyüşü ile ilgili iki önemli konuya değineceğim.
Birincisi valilik her yıl başında alınan devlet kararlarını uygulamaya sokar. Bunlardan birisi de eylem, toplantı ve yürüyüş alanlarıdır. 81 ilde toplantı, eylem, yürüyüş yapmak isteyenler için güzergahlar belirlenmiştir.
O belirlenen alanların dışında eylem, yürüyüş yapmak isteyenlere izin verilmez.
Bu devletin aldığı karardır. Sen devlete başkaldıramazsın.
Başkaldırırsan eğer devlet de gereğini yapar…
Bunun kadın ya da erkek olması gerekmiyor.
Hem eşitlik istemiyor muyuz?
Alın size eşitlik, devlete baş kaldıran kadın da olsa gereği yapılıyor.
Yürüyüş yapan kadınlara, emniyet uyarıda bulunuyor: ‘O alanlara giriş yasak, yürüyüş yapacaklar için alanlarımız şurası’ diye…
Hala neden devlet güçlerinin üzerine yürüyüp barikatları geçmek istiyorsun ki…
GÜVENLİK için devlet yürüyeceğiniz alanları belirlemiş, diğer alanlar SİZLER'in güvenliği için izin verilmiyor.
İzin verdi o alanlara diyelim, teröristin biri çıkıp aranızda bombayı patlattı, hoppp KATLİAM... Suçlu kim? Devlet...
Öyle mii..?
Bunu kadına şiddet olarak algılamayın lütfen, devlete başkaldırmak isteyenleri, devlet kanunları çiğnemeye çalışanları önlemek…
Bir de bu taraftan bakıp yorumlayınız lütfen…
İkinci konu da o yürüyüşte ezana saygısızlık. Ezan okunurken ezana yapılan saygısızlık sosyal medyada paylaşım rekoru kırdı.
Yeminle sizin yaptığınız saygısızlığı, ahlaksızlığı gayrimüslüm yapmaz… Gayrimüslüm bile turistik amaçla gezdiği camilerde başını kapatıp, ayakkabılarını çıkarırken, ezan okunduğu zaman sesini alçaltırken siz hangi cüretle, hangi hakla ezanı ıslıklarsınız be hadsizler…
Sizlere yine bir ayet ile cevap verelim: “Onlar Allah´ın nurunu ağızları ile söndürmek istiyorlar. Oysa Allah, kâfirlerin hoşuna gitmese de, nurunu kesinlikle tamama erdirmekte kararlıdır.” Tevbe Suresi 32. Ayet
Haaa ayrıca o yürüyüşte açtığınız iğrenç ötesi, utanmaz, ahlaksızlığın dibi olan pankart ve dövizlere hiç girmeyeceğim.
Kendi pisliğinizde, iğrençliğinizde boğulun…
Keşke ‘İNSAN’ gibi yürüyüşünüzü yapsaydınız da biz de sizlere destek verseydik…
Polisin üzerine yürümek yerine, polisin de sizin babalarınız, evlatlarınız, kardeşleriniz, ağabeyleriniz, dostlarınız ve aşklarınız olduğunu unutmasaydınız...