Geç kalmayın…

Abone Ol

İşe geliyoruz, iş arkadaşlarımıza belki farkında olmadan haksızlık yapıyoruz, bazen bir günaydını çok görüyoruz, onlardan birisi işi bırakınca içimizde bir kısa süreli ızdırap oluyor, iş arkadaşımızı hem kaybediyor hem de kaçıyoruz.

Patronlara da parantez açmak da fayda var, çalışanlarımıza bırakın hakkını vermeyi, bir iş bitişi ‘elinize sağlık’ bile demeyerek işçilerimizi, emekçilerimizi kaçırıyoruz, onları kaybedince suçu yine işçiye atıyoruz.

Sürekli görüştüğümüz dostlarımıza değerli olduklarını söylemeyi kaçırıyoruz, dostluğunuz sekteye uğrayınca ‘nerede yanlış yaptık’ diyoruz...

Dilden dile herkese anlattığımız, içimizi döktüğümüz aşkımızı bir o kişiye söylemiyor, söyleyeceğimiz sevgi sözcüklerini kaçırıyoruz, sonra sizi seven ama sizin sevmediğiniz ve sadece ‘sizi sevdiği için’ başka bir kişiye yöneliyoruz.

Akşam eve geldiğimizde ailemize hal hatır sormayı ve sevgimizi kaçırıyoruz, gece yastığa başımızı koyduğumuzda bir bakıyoruz ki ne kadar çok şey kaçırmışız.

Aslında kaçırmıyoruz, GEÇ KALIYORUZ...

Hiçbir şey için geç kalmayalım...

Sabah biraz daha erken çıkarsak otobüsü kaçırmaz, işimize geç kalmayız ve tramvay derdimiz olmaz.

İş arkadaşlarımızla karşı taraf hatalı bile olsa o işi bıraktığında içimizde ızdırap olmaması için iyi geçinelim.

Aşıksak, seviyorsak o kişiye neyle karşılaşacak olursak olalım, ona geç olmadan söylemeliyiz, böylelikle sevmediğimiz bir insana da umut vermiş olmayız.

Dostlarımıza onların değerini, kıymetini geç olmadan göstermeliyiz ki onları kaybettiğimizde üzülmeyelim ve ailemiz...

Bizim yaşama sebebimiz olan aile fertlerimizi geç olmadan onları da ihmal etmeyelim, sevgimizi ve saygımızı her vakit bulduğumuzda gösterelim..

Kısacası HAYATA GEÇ KALMAYALIM...

Sevgiyle, saygıyla...