Geçim başlasın..

Abone Ol

Yapısal reformların hızla hayata geçeceği söylemleri,icraat olarak göreceğimiz günleri sabırsızlıkla beklemekteyiz.

Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’ın sözleri iş dünyasına olumlu mesaj olarak görülmelidir.” 4.5 yıl boyunca seçim olmayacak, ana gündem ekonomide reform ve değişim olacak. Bankacılıktan vergi sistemine, enflasyondan finansmana kadar birçok alanda refah ve zenginliğin yol haritası devreye girecek. Nisan itibariyle, vergi sisteminde köklü değişiklikler, bankacılık sektörüne yönelik önemli adımlar dezenflasyon sürecini destekleyen yasal düzenlemeler, istihdamı güçlendirecek adımlar devreye girecek. 'Toplumsal refah' üzerine kurulu yapısal reformlar kapsamında yenilikçi üretim, istikrarlı büyüme, güçlü sanayi, yatırım, istihdam, kalkınmanın finansmanı önemli başlıklar olacak. Enflasyon ve faizlerin düşürülmesi için yeni mali tedbirler üzerinde çalışılacak” (dezenflasyon: yüksek enflasyondan düşük enflasyona geçiş)

Gerçekten ekonomi üzerinde yoğunlaşan bir yönetim ülkeyi serin sulara çıkaracağının kanaati tamdır bende.

Tabii bunları yaparken kolay olmayacak. Zorluklara toplum olarak göğüs germemiz gerekecek. Daha bilinçli bir tüketim anlayışının her yerde yaygın hale gelmesi için sivil toplum kuruluşlarına çok iş düşecektir.

Bu anlayışın en önemli mesajını ise TOBB başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu çok güzel özetlemiş;

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, “Seçimler artık geride kaldı. 4,5 yıllık seçimsiz bir döneme giriyoruz. Bundan sonra Türkiye'nin ilk gündem maddesi ekonomi olmalı. Bu dönemi, kesintisiz bir icraat dönemine çevirmeliyiz” ifadesini kullandı. Hisarcıklıoğlu, yaptığı yazılı açıklamada, 31 Mart 2019 Mahalli İdareler Genel Seçimleri sonuçlarının ülkeye ve millete hayırlar getirmesini diledi. Sandığa gidip oyunu kullanan, ülkenin geleceğine ve demokrasiye sahip çıkan herkese teşekkür eden Hisarcıklıoğlu, şunları kaydetti: "Bazı münferit olaylar dışında ülke genelinde seçimler kayda değer bir huzur ortamı içinde ve yüksek katılımla gerçekleşti. Bu da milletimizin demokrasiye sahip çıktığını ve yönetimde güçlü bir irade ortaya koyduğunu gösteriyor. Seçimler artık geride kaldı. 4,5 yıllık seçimsiz bir döneme giriyoruz. Bundan sonra Türkiye'nin ilk gündem maddesi ekonomi olmalı. Zira ekonomide atılacak çok adım, yapılacak daha çok işimiz var. Bu dönemi, kesintisiz bir icraat dönemine çevirmeliyiz. Ekonomiye odaklanabileceğimiz, böylece ekonominin temellerini daha güçlendirecek yapısal reformları arka arkaya hayata geçirebileceğimiz bu dönem, ülkemiz için çok büyük bir önem taşıyor. Ekonomi yönetimi, seçim öncesinde bunun sinyalini verdi. Seçim sonrasında hızla harekete geçilmesini bekliyoruz. Şimdi siyasi görüşümüz ne olursa olsun, milletimizin kararını saygı duyup, 82 milyon el ele, gönül gönüle verip, aydınlık geleceğimize birlik ve beraberlik içinde yürüme zamanıdır. Türkiye’nin bölgesinde ve küresel ekonomide yükselmesi için hepimize görev düşüyor. Türk iş dünyası olarak el birliği ile daha çok üretmek, daha fazla yatırım, istihdam ve ihracat için çalışacağız.”

Birlik ve beraberlik içersinde ekonomik kalkınma için mücadele etmemiz gerektiğini ortaya anlayışa sahip olmamız artık vazgeçilmezimizdir.

Bu nedenle daha çok çalışan ve daha çok düşünen ve daha çok katma değerli üretim ortaya koyan bir dönemin fedaileri olmalıyız.

Devletimizle birlikte el ele verdiğimiz sürece dünya ekonomi arenasında çok önemli noktalarda olacağımızı gün gibi aşikar. Özellikle üretim ve ihracat konusu dikkatle üzerinde durmamız gereken ana konulardır.

Yeni dış pazarlar konusunda devlet desteklerinin daha fazla olması haline üreticilerimizin başarısını hep birlikte göreceğiz. İhracat hedeflerimizi yakalamamız ve istihdam sorunlarını ortadan kaldırmamız oldukça mümkün olacaktır.

Daha önce belirttiğim gibi tek hedefimiz Çalışmak olmalı…

Çünkü artık seçim bitmiş,geçim başlamıştır.