Dernek binasında basın toplantısı düzenleyen Ali Yavuz, Hakkari ve Diyarbakır’da yaşanan terör olaylarını değerlendirdi.
ÇÖZÜM SÜRECİNDEN RAHATSIZIZ
Türkiye’nin başında 30 yılı aşkındır bir terör belası olduğunu hatırlatan ve hiçbir hükümetin terör örgütünü bitirmek için çaba harcamadığını söyleyen Yavuz, “Geçmişteki hükümetler çaba harcamadığı gibi şimdiki hükümet de harcamıyor. Son zamanlarda ise çözüm süreci adı altında bir çalışma başlatıldı. Biz şehit aileleri olarak bu çözüm sürecinden rahatsız olduğumuzu defalarca söyledik. Ama hiçbir zaman hükümet tarafından şehit aileleri ve gaziler muhatap alınarak bir fikrimiz alınmadı. Çözüm süreci başladığı günden itibaren devamlı terör örgütünün tehditlerine maruz kalmaktayız” diye konuştu.
ŞEHİT AİLELERİ VE GAZİLERİ İNCİTİYORLAR
Yavuz, yaklaşık 1 yıldır şehit haberi gelmediğini bu durumdan şehit aileleri ve gaziler olarak memnun olduklarının altını çizerek, “Ama maalesef terör örgütü yandaşları ve sözcülüğünü yapan kişiler Türkiye Cumhuriyeti’ni tehdit eden, Türk milletini tahrik edercesine konuşmalar yapan eylemleriyle bizleri tahrik ediyorlar. Şehit aileleri ve gazileri incitiyorlar. Terör örgütüne karşı devletimiz tarafından hiçbir önlem alınmıyor” şeklinde konuştu.
HAKKARİ’DE GÜVENLİK GÜÇLERİMİZ OYUNA GELMEDİ
Terör örgütü yandaşlarının Hakkari’de terör örgütünün mezarlarının tahrip edildiğini bahane ederek sokak gösterileri yaptığını anımsatan Yavuz, açıklamasında şu görüşlere yer verdi: “Terör yandaşları polislerimizi kendilerine karşı tahrik ettiler. Terör örgütü uzun namlulu silahlar ile polisimize ve askerimize uzaktan ateş açarak, güvenlik güçlerimizi halkımıza karşı silah kullanmaya zorladılar. Emniyet gücümüz olsun, askerlerimiz olsun tecrübelerini konuşturarak terör örgütünün oyununa gelmediler. Orada iki terör örgütü yandaşı öldürüldü. Bunu emniyet güçlerimizin üzerine atmaya çalışıyorlar ama kendileri tarafından öldürüldü bu şahıslar. Bunu da bahane ederek diğer illere yaymaya çalışıyorlar. Diyarbakır’da gösteriler yapıldı ve sokaklar savaş alanına çevrildi. Kan dökülmedi ama milli servet devlet mallarına zarar verildi.”
TERÖR ÖRGÜTÜ ORADA AMA DEVLETİMİZ NEREDE?
Yavuz, Diyarbakır’da 4 askerin kaçırılıp, tekrar serbest bırakılmasını da değerlendirdi. Orada güvenlik kontrolünü terör örgütünün neye göre yaptığını ve devletin orada niye olmadığını sorgulayan Yavuz, “Bu terör örgütü yüzlerce aracı durdurup, kimlik kontrolü yaparken devletimiz orada nerede? Bunun giderilmesi için devletimiz orada var gücünü hissetmesi lazım. Oradaki halkımıza devletin orada olduğunu göstermeli. Terör örgütüne karşı mücadele edip, bu tür hareketleri yapacak tavizlerin verilmemesini istiyoruz. 4 tane askerimiz kaçırıldı, bunlar gücünü ispatlamak için, biz burada varız demek için askerlerimiz dağa çıkarıldı. 2,3 saat sonra girişimler yapılarak serbest bırakıldı. Biz isterdik ki terör örgütünün nerede yuvalandığını, yapılandırıldığını bulup, devletimizin ve milletimizin huzurunu kaçıracak eylemlerde bulunan terör örgütü mensupları yakalanarak, gerekli cezaların verilmesini istiyoruz. Terör örgütüne karşı taviz verilmesi terörü daha da çok güçlendiriyor” diye konuştu.
HAİN, HAİNLİĞİNİ HER YERDE YAPIYOR”
Türkiye Cumhuriyeti’nin zor şartlar altında kurulduğunu söyleyen Yavuz, sözlerine şöyle devam etti: “Bu ülke Türkü, kürdü, lazı, çerkezi ile birlikte savaşarak kuruldu. Bu al bayrağımız rengini şehitlerimizin kanından aldı. Bu bayraktan kimsenin rahatsızlık duymamasını istiyoruz. Terör örgütünün yandaşları gençlik yapılanması kongresinde bayrağın direkten indirmeye çalıştı, güvenlik güçlerimiz olmasaydı, terör örgütü belki de kendi bayrağını asacaktı. Bu tür tahriklere izin vermemek gerek. Hain her zaman her yerde haindir. Hainliğini her yerde, yapıyorlar. Devlet ve millet olarak biz terörle mücadele kanunun yeniden değiştirilerek idam cezasının tekrar getirilmesini istiyoruz. Bizleri üzen herkesin karşısındayız. Vatanımız için düşmanlar karşısında canımızı vererek nasıl karşısında durduysak, şimdi de şehit aileleri ve gaziler olarak terör örgütünün karşısında olduğumuzu duyururuz.” [Haber/Foto: Şeref Kahraman]