Gündem

Hastalar Sanat İle Tedavi Edilecek

Haber-Foto Şeyda Aşatır / Merkezi Amerika’da bulunan Ana Yaratıcı Müzik-Sanat Terapi Derneği Kayseri’de açıldı. Açılışa Vali Orhan Düzgün ve eşi Gül Düzgün’ün yanı sıra çok sayıda davetli katıldı.Kayseri’yi tercih etmelerinin sebebi ise Kayseri’nin ticari alanlarda şehirlere öncülük ettiği gibi tıp alanında da önemli olması. Dernek ERÜ Güzel Sanatlar Fakültesi öğretim üyelerinden oluşuyor. Derneğin amacı müzik ve diğer sanat terapilerinin ülkemizde akademik düzeyde geliştirilmesi olarak açıklanıyor.

Abone Ol

 

MÜZİK İLE TERAPİ YÖNTEMİ

Dünya’da özellikle psikolojik rahatsızlıklarda sıkça kullanılan müzikle tedavi yöntemi artık Kayseri’de de uygulanabilecek. Geçtiğimiz gün MOSA Sanat Akademisi bünyesinde kurulan, Ana Yaratıcı Müzik-Sanat Derneği’nin açılış kokteyli yapıldı. Kokteyle Vali Orhan Düzgün ve eşi Gül Düzgün’nün yanı sıra Derneğin Kurucu Başkanı Melek Ayla Clark, dernek 2. Başkanı aynı zamanda ERÜ Güzel Sanatlar Bölüm Başkanı Nihal Şengün, dernek yöneticileri Mahmut Karatoprak, Prof. Dr. Nurdan Karasu Gökçe, Nazım Mehmedov ve davetliler katıldı.

“Kayseri ticari alanda olduğu kadar tıp alanında öncülük etmiştir”

Açılış konuşmasını yapan Derneğin Kurucu Başkanı Melek Ayla Clark Derneğin Kayseri de kurulmasını neden tercih ettiklerini, “Kayseri hepinizin bildiği gibi yüzyıllardır, Uzakdoğu ile batıyı birleştiren tarihi kervan yollarının kesiştiği yerdir ve âlimler şehri olarak bilinir. Kayseri sadece ticari alanda değil tarih boyunca tıp alanında eğitim kültür ve sanat alanlarında diğer şehirlerimize öncülük etmiş bir şehirdir. Sadece Selçuklular döneminde 15 tane ayrı medrese açılmıştır. Bunlardan biriside tabii ki Gevher Nesibe şifahanesidir. Gevher Nesibe Türklerin Anadolu da ki ilk 5 hastanesinden birisidir. Diğer özelliği de Anadolu’nun ilk tıp akademisi olarak bilinir hatta dünyanın. Bu nedenle Türkiye de ilk olarak akademik seviyede gerçekleştireceğimiz müzik ve sanatla tedavi eğitimine Kayseri de başlamaktan onur duymaktayız.” İfadeleriyle açıkladı.

“Müzik, Resim Nörolojik, Parkinson ve Otizm  hastalıkların tedavisinde kullanılıyor”

Clark, Müzik terapisi kişilerin duygusal, ruhsal, zihinsel ve fiziksel ihtiyaçlarının karşılanmasında müziği ve müzik aktivitelerini kullanan kanıta dayalı tıp alanında tedavi metodu olarak kabul edilmiş ve hala uygulanmakta olan bir metot olduğunu belirterek, “Müzik terapinin malzemesi kendi öğeleri olan ritim, armoni, melodi, tempo ve diğer sanatlar dans, resim, drama, şiir, hikâye ve oyun sanatlarıdır. Müzikle terapinin amacı ayrılmaz bir bütün olan beden, ruh ve zihin arasındaki dengeyi korumak ve bu uyumu sağlamaktır. Duygularımız, düşüncelerimiz davranışlarımızı belirler. Davranışlarımız da yaşam biçimimizi belirler. Bu nedenle duygularımızı sağlıklı ve dengede tutmak beden sağlığımızın ilk koşuludur. Müzik tedavi günümüzde bütün hastalıkların tedavisinde kullanılmaktadır. Örneğin otizm sendromu ve Parkinson hastalığı gibi bazı nörolojik hastalıkların tedavisinde ilaç tedavisinin bile önünü almaktadır” diye konuştu.

ilk amaçlarının müzik ve diğer sanat terapilerinin ülkemizde akademik düzeyde geliştirilmesinin olduğunu söyleyen Clark, “Diğer önemli amacımız toplumun yararına kullanılması için sağlık, eğitim sanat, iletişim, sosyal hizmetler gibi alanlardaki uygulamalara katkıda bulunmak. Ve bu çalışmaları bizzat planlamak, yürütmek, ve teşvik etmektir. Diğer önemli amacı ise yurt içinde ve yurt dışında uluslar arası düzeyde yüksek öğretim kurumlarında konferanslarda festivallerde Türk müziği ve diğer Türk sanatlarının müzik sanat terapileri alanında tanıtımını sağlamak ve başarısını kanıtlamaktır bütün dünyaya“ dedi.

Konuşmanın ardından Dernek kurucu üyesi Mahmut Karatoprak, ERÜ Güzel Sanatlar Fakültesi Öğr. Üyesi Prof. Dr. Nurdan Karasu Gökçe ve Öğretim Görevlisi Nazım Mehmedov’un eserlerinin bulunduğu bir resim sergisiyle başladı. Vali Orhan Düzgün ve eşi Gül Düzgün’de sergiyi gezerek eserler hakkında bilgi aldı.

“Mavi gökyüzü, yeşil su, kırmızı ateş demek mor ise asaletin rengi.”

Eser sahibi Prof. Dr. Nurdan Karasu gazetemize yaptığı açıklamada sergide bulunan tablolarıyle ilgili, “Sergide 7 tane çalışmam var. 3 sanatçı birlikte açtığımız bir sergi. 7 tane çalışmam burada sergileniyor. Çalışmalarım renk, ışık ve mekanla ilgili. Ben rengin her türlü insanı, her türlü duyguyu temsil edebildiğini düşünüyorum. Aynı zamanda benim için mavi gökyüzü, yeşil su, kırmızı ateş demek mor ise asaletin rengi. O yüzden ben bu renkleri özellikle çok seviyorum. Ara renkler pek kullanmıyorum. Pastel renkler pek kullanmıyorum. Olabildiğince coşkulu olabildiğince çılgın olabildiğince canlı renkler kullanıyorum. Işık göreceksiniz tablolarıma baktığınızda ışık benim için çok önemli. Işıkta insanın aydınlanması, tinsellik, insanın varlığının farkına varması insanın içerisindeki en güçlü duyguları ortaya çıkarması demek. Aynı zamanda tasavvuf felsefesine ilgim çok bir yandan da yaratıcı olana işaret ediyor” diye konuştu.

Yine eser sahiplerinden dernek kurucu üyesi Mahmut Karatoprak ise; “Burası MOSA yani modern sanatlar akademisi bulunduğumuz yere biz akademi diyoruz çünkü güzel sanatlar akademisinde ki hocalarımızın üniversitenin dışında bir araya gelerek  kurdukları bir kuruluş.” İfadelerini kullandı.

“Müzik tedavi derneğinin asıl merkezi Amerika da”

Açılış ile ilgili de bilgiler veren Karatoprak, “Özel resim galerisi olarak ilk defa biz burasını açmış olduk Kayseri’de bu bizim için çok önem verdiğimiz bir şey. Resim galerisi olarak yeni bir yılımızı doldurduk. Bu sene ikinci sezonumuzun ilk sergisi bu. Burada biz karma bir sergi açtık bu bir dernek açılışı bu akşamki. Müzik terapi derneği asıl merkezi Amerika da. Bizim şan dersi hocamız Nihal Hanım’ın çok eski bir doktor arkadaşı Amerika’da bu derneğin kurucu üyelerinden aynısını Türkiye’de de açmak istemiş. Nihal Hanım bunu Kayseri’de açmasını önermiş, oda kabul etmiş. Ve işte böyle bir şansımız oldu. Bu müzik terapi derneğinin Türkiye versiyonunu Kayseri’de açmış olduk”dedi.

Kokteylde dernek 2. Başkanı aynı zamanda ERÜ Güzel Sanatlar Bölüm Başkanı Nihal Şengün’ün Klasik Türk müziği, dinletisi dinleyenler tarafından tam not aldı.

Ardından müzik terapi çalıştayı yapıldı. Terapiye 20 kişi katıldı ve davetliler de izleme imkanı buldu. Eğlenceli dakikaların yaşandığı terapi çalıştayında 20 kişinin arasında Vali Orhan Düzgün’ün eşi Gül Düzgün’de ve ERÜ Rektör Adayı Prof. Dr. Ali Ünal’da yer aldı. Objektiflere ilginç kareler de yansıdı.

Çizim ve Resim terapisi
Melek Ayla Clark önce katılımcılardan, yaşadığı bir acıyı ve bir mutluluğu resmetmelerini istedi. Sonrasında gönüllü katılımcılar resimlerini anlattı.

Clark, bu yönetimin amacını, “genelde akıl hastalıkları, depresyon, duygusal bozukluklarda

kullanılabilir. Uygulanan tüm metotlar her hastalıkta kullanılır” olarak açıkladı.

Drama yöntemi

İnsanlar karşılıklı olarak sesli bir şekilde birbirinden istek ve talep de bulunuyor. Karşısındaki ise her defasında bu işin olamayacağını söylüyor. Sonuçta insanların duygularını kontrol etmelerini sağlıyorlar. ERÜ Rektör Adayı Prof. Dr. Ali Ünal ve eşi bu yöntemi karşılıklı uyguladı.

Vibrasyon tedavi yöntemi

Katılımcılara kulaklarının duymasını engellemek için kulak tıkaçları dağıtıldı. Sonrasında Darbuka ile ritim çalınarak duymadıkları sesin dalgalarını hissetmeleri sağlandı. Bu yöntem kulağı duymayan sağırlar ile iletişim kurulan bir yöntem olduğunu belirtti.

Şarkılı vokal tedavisi

Nihal Şengün’ün komutlarıyla uygulanan “şarkılı vokal terapisi” yapıldı. Ağlama değmez hayat şarkısı Şengün tarafından icra edildi. Ardından katılımcıların bu şarkıya söz yazmaları istendi. Söz yazan katılımcılar kendi sözlerini uyarlayarak şarkıyı tekrar okudular. Vali Orhan Düzgün’ün eşi Gül Düzgün’de yazdığı sözlerle şarkısını söyledi.

Drum terapi yöntemi

Son olarak ‘drum terapi’ yöntemi uygulandı katılımcılara darbukalar ve zilli def dağıtıldı. Katılımcılar Melek Ayla Clark’ın komutlarıyla ritim verilerek müzik aletlerini çaldılar. Clark bu yöntemle yürüyemeyen hastaların yürümeye başladığını ancak müzik kesildiğinde yürüyemediklerini ifade etti.