Sağlık

Hayatın İçinde Enerjinizi Tüketen Sessiz Düşmanlar

Hepimizin bildiği büyük düşmanlar vardır: stres, yoğun iş temposu, uykusuzluk… Peki ya göz önünde durup da fark etmediğimiz, sinsice enerjimizi emen “sessiz düşmanlar”? Hani gün sonunda hiçbir şey yapmamış gibi hissedip ama yine de bitkin düştüğümüz anlar vardır ya, işte o yorgunluğun arkasında bu görünmez enerji hırsızları saklanıyor olabilir.

Abone Ol

Bu yazıda, hayatın tam ortasında hiç fark etmeden sizin enerjinizi çalan düşmanları yakalayacaksınız. Hazırsanız, gün boyu neden kendinizi “şarjı bitmiş bir telefon” gibi hissettiğinizin perde arkasına bakalım.

Sürekli Bildirim Yağmuru
Telefonunuzun çıkardığı o masum “ding” sesi aslında beyninizin alarm zilleri gibidir. Sürekli bölünmek, odaklanmayı zorlaştırır ve fark etmeden zihinsel enerjinizi tüketir. Gün boyu onlarca bildirim, beyninizin benzin deposundan sessizce yakıt çeker.

Gereksiz İlişkiler ve Negatif İnsanlar
Hayatımızda yer alan bazı kişiler, sohbetiyle enerji verirken bazıları da farkında olmadan ruhumuzu emer. Sürekli şikâyet eden, her şeyin kötüsünü gören insanlar, gününüzü grileştiren gizli enerji düşmanlarıdır.

Mükemmeliyetçilik Tuzağı
“Her şey kusursuz olmalı” baskısı, farkında olmadan sizi sürekli tetikte tutar. Oysa hayat, mükemmel değil; gerçek olunca güzeldir. Mükemmeliyetçilik, insanı yıpratan sessiz bir bataklıktır.

Erteleme Hastalığı
Yapılacak işleri sürekli yarına bırakmak, zihninizi bir türlü dinlendirmez. Ertelediğiniz her iş, zihninizin köşesinde bir yük olarak kalır ve sizi farkında olmadan yorar.

Gereksiz Eşya ve Dağınıklık
Fiziksel dağınıklık, zihinsel dağınıklığın da aynasıdır. Masanızdaki kâğıt yığını ya da odanızdaki dağınıklık, farkında olmadan dikkatinizi çalar ve zihninizi tüketir.

Uyku Kalitesini Sabote Eden Alışkanlıklar
Gece yatmadan hemen önce telefon ekranına bakmak, kahve tüketmek veya sürekli geç yatmak, sabah sizi enerjik değil, sanki maraton koşmuş gibi yorgun uyandırır.

Kendi İç Sesinizin Eleştirileri
En büyük enerji düşmanlarından biri bazen biziz. Kendi kendine sürekli eleştiri yapmak, “Yapamadın, yetişemedin, yetemedin” gibi iç sesler, ruhunuzu sömürür.

Çoklu Görev Sendromu
Aynı anda onlarca işi yapmaya çalışmak, sandığınız kadar verimli değildir. Beynin sürekli odak değiştirmesi, pilinizi sessizce tüketir.

Sosyal Medya Tükenmişliği
Biraz bakayım diye girilen sosyal medya, farkına varmadan saatlerinizi çalar. Karşılaştırma tuzağına düşmek de cabası. Bir bakarsınız enerjiniz bitmiş, motivasyonunuz kaybolmuş.

Duyguları Bastırmak
Üzüntüyü, öfkeyi veya kırgınlığı bastırmak; “hiçbir şey olmamış” gibi davranmak kısa vadede kolaydır ama uzun vadede ruhunuzu sessizce yorar.

Sonuç olarak; bu sessiz düşmanlar hayatımızın tam ortasında, çoğu zaman fark etmeden enerjimizi tüketiyor. Asıl mesele, onları fark edip dengeli yaşam alışkanlıklarıyla enerjinizi geri kazanmak. Çünkü unutmayın: Hayat, enerjinizi kimlere ve nelere verdiğinizi bilince daha güzel!