Gündem

Hipokratın kemikleri sızlıyor...

Önceki adı Sevgi Hastanesi olan ve adı değiştirilerek Medical Palace olan hastanede yaşananlar, bu kadar da olmaz dedirtecek cinsten. Hastanenin Halkla ilişkiler sorumlusu olduğunu söyleyen kişi, "Bize filan doktor sizde mi görev yapıyor dediklerinde, evet deriz, hastaneye geldikten sonra da bizim doktorumuza ameliyat olması için ikna ederiz" diyerek sağlığın nasıl ticaret malzemesi haline getirildiğini gözler önüne serdi. 

Abone Ol

 

Özel Medical Palace hastanesin de ameliyat olmak isteyen hastalar hastaneyi arayıp doktorlar hakkında bilgi almak istediklerinde, hastalara doktorlar hakkında her türlü yalan söyleniyor. Hatta kendilerinde çalışmayan doktorları bile kendilerinde çalıştıklarını söyleyerek hastaları kandırıyorlar.

Gelen ihbarlar sonucu olayı araştıran muhabirlerimiz "Bu kadar da olmaz" dedirtecek çarpıcı itiraflar elde ettiler.  Hasta yakını bir kişi hastane halkla ilişkiler müdürünü arayarak hastasını Ameliyat ettirmek istediğini söylüyor ve doktor ismi soruyor. Hastane halkla ilişkiler müdürü Hamdi Doğançay ise kendilerinde çalışmayan doktorun ameliyata gireceğini söyleyerek hasta yakınını kandırmaya çalışıyor.

Gazetemiz haber merkezinden arkadaşlarımız Hastane Halkla İlişkiler Müdürü Hamdi Doğançay’a konu hakkında yönelttiği sorular için aldıkları cevaplar şok düzeyinde gerçekleri gözler önüne seriyor. Hasta yakınına hastanede çalışmayan bir doktorun neden  ameliyata gireceğini söylüyorsunuz  sorusu üzerine  Hamdi Doğançay,  “ Benim işim buraya hasta çekmek.” diyor. Doğançay'a konuşmalarının kaydedildiğini de hatırlatıyoruz, ama ve sağlığın ne hale getirildiğini bütün samimiyeti ile itiraf edip bir, bir anlatıyor. Hastayı nasıl hastaneye çektiğini ise  şöyle anlatıyor;  

“ Şimdi siz soruyorsunuz.  Mesela şimdi Deniz Postası Gazetesi değil de normal bir vatandaş arasa dese ki, Mustafa bey orda ameliyata giriyor mu, giriyor derim. Ben yok demem. Mustafa bey kim deseydi bilmem. Örnek veriyorum yani. Ben sana dürüst çe anlatıyorum, dürüstçe söylüyorum. Durumu değerlendir diye. Beni arayan ameliyat kalp hastasına burada böyle biri yok demem olmaz. Benim işimin gereği, buraya hastayı getirmektir. Ama hasta geldikten sonra zaten görüşürüz. Yukarda  kendisini ikna ederiz. Böyle, böyle deriz. Bizim ekibe ameliyat olması için ikna ederiz.

Siz, sizi arayanları ikna etmek için, hastayı kaçırmamak için var diyorsunuz sorusu üzerine ise,  Hamdi Doğançay “Var derim, Abin olarak  ben dedim ki sana bu benim görevim. Hastayı   buraya getirir ikna ederim.” diyor  işte  hastaya insan gözü ile değil de potansiyel kar amacı olarak bakıldığı görüşmelerin detayları yarın..