Aslına bakarsak his etme duygularımızın zayıflığı ve sosyal dayanışma eksikliği ekonomik alt yapının çökmesine en önemli nedenlerdir. Yardım muhataplarının mistik anlamda özgül ağırlıkları karşısında ezilen bir cemiyet yapısı..Oysa bu ağırlıkları hafifletme eğilimi ve duyarlılığı göstermek yolun en başındaki çözüm temelidir.
Yoklukta anladığımız varlık
Hastalıkta farkına vardığımız sağlık
Vatansız kalındığında hissettiğimiz toprak..
Tüm bu değerler ışığında ülkemizin gerçekleri üzerine his eden bir anlayış mutlaka yarınları mutlu kılacaktır.
Çalışan ve düşünen iş dünyası duygusal zekanın doğru kullanımı noktasında keskin bir virajla doğru sularda yol alacaktır.
KAPALI DEVRE.. BAŞARI..
Dünya ile entegre olan bir ülke mi? Yoksa kapalı devre yaşam süren mi?
İşte bu iki soru önümüzdeki süreçte ihracatımızı çok etkileyeceğini düşündüğüm ve kafa yorduğum bir durum.
Mevcut üretilen ürünlerin artık görüyoruz ki ; hemen her ülkede üretildiği bir gerçek. Özellikle metal ve ahşap alanın da .
Bu boyutuyla konuya baktığımızda Kayseri oldukça endüstri olarak zor günler yaşayacak. Çünkü yüksek teknolojik ürünlerin varlığından oldukça yoksun olan şehrimiz kapalı devre bir iş hayatının sinyallerini göstermektedir.
Çünkü ileri teknoloji içermeyen ürünleri imal eden ülkeler korumacı gümrük politikaları ile bizim ihracat yapmamızı güç kılacaktır.
Ya ileri teknoloji ürünler ortaya koyacağız,ya da o ülkelerde mevcut ürünlerimizi imal etme becerilerimizi geliştireceğiz. Tabii bu ülkelerde üretmenin sonrasında likitideleri ülkemize getirmek te çok kolay olmayacak. Hatta imkansız gibi.
Demek ki çok kolay olmayan günler bizi beklemekte.
Ne yapılabilir;
İş dünyasına bağlı odalar ve devlet çok ciddi işbirliği ve yönlendirmesiyle ithal edilen ürünleri imal etmemiz gerektiği görülmekte.
Eğer gelişmekte olan ekonomilere devlet önemli yönlendirme ve teşvik davranışı ortaya koymazsa ticaret varlığını zorluklara terk edecektir.