Gündem

Kayseri’den torba yasaya sert tepki! Halk vergisini ödüyor vakıflar muaf tutuluyor!

CHP Kayseri Milletvekili Aşkın Genç, kamu taşınmazlarının vakıflar aracılığıyla KDV muafiyetiyle satılmasına sert tepki göstererek, “Vergi muafiyeti gerekiyorsa önce enflasyona ezilen halkın mutfak alışverişine getirilsin” dedi. Detaylar haberimizde…

Abone Ol

CHP’li Aşkın Genç, TBMM’de görüşülen torba yasa teklifine tepki gösterdi. Genç, vakıflara tanınan KDV istisnasının kamu yararı taşımadığını savunarak, vergi ayrıcalıklarının denetimsiz yapılar yerine enflasyonla mücadele eden halka sağlanması gerektiğini söyledi. “Kamu mülkünü el altından devralacak yapılar için zemin hazırlanıyor” diyen Genç, şeffaflık ve anayasal denetim ilkelerinin hiçe sayıldığını belirtti.

CHP Kayseri Milletvekili Aşkın Genç, kamu taşınmazlarının satışında vergi istisnası öngören düzenlemeye ilişkin, “Bugün, vatandaş doğal gaz faturasını ödeyemezken, esnaf vergi yükü altında ezilirken, öğrenciler KYK borçlarını düşünürken bu torba teklifle bazı kesimlere önemli avantajlar sağlanmaktadır. Asgari ücretliden, emekliden, çiftçiden alınan vergilerle oluşturulan bütçe şimdi, bir kısmı vergi ödemeyecek bazı vakıflara, bazı şirketlere, bazı çevrelere kaynak olarak akıtılıyor. KDV muafiyeti gerekiyorsa önce enflasyona ezdirilen halkın mutfak alışverişine getirilsin” açıklamasında bulundu.

TBMM Genel Kurulu’nda görüşülen ve kamuya ait taşınmazların vakıflar eliyle KDV muafiyeti kapsamında satışına olanak tanıyan düzenleme, muhalefetin tepkisini çekti.

CHP Kayseri Milletvekili Aşkın Genç, görüşmeler sırasında yaptığı konuşmada teklifin 7’nci maddesinde yer alan; Vakıflar Genel Müdürlüğünün yönettiği veya temsil ettiği vakıflar ile mazbut vakıfların mülkiyetindeki taşınmazların satışlarının KDV'den istisna edilmesini eleştirdi.

Teklifin sadece teknik değil, siyasal olarak da sorunlu olduğunu belirten Genç, şunları kaydetti:

“Torba dolmuş ama halkın derdi hâlâ dışarıda bırakılmış.”

“Görüşmekte olduğumuz kanun teklifi adeta bir torba yasa klasiğidir. 22 ayrı konuda her biri başlı başına birer ihtisas gerektiren düzenleme bir torbaya sıkıştırılmış. Demokratik yasama usulü bir kez daha askıya alınmıştır. Bu torbanın içine yine her şey konulmuş ama halkın refahı, adaleti ve anayasal denetim ilkeleri konmamıştır. Teklifin vakıflarla ilgili maddesiyle Vakıflar Genel Müdürlüğünün yönettiği veya temsil ettiği vakıflar ile mazbut vakıfların mülkiyetindeki taşınmazların satışları KDV'den istisna ediliyor. Burada açık bir vergi istisnası söz konusu ama daha da önemlisi şu: Bu ayrıcalık kime, ne için tanınıyor ve kamuya nasıl bir yük getiriyor? Sorularımızın hiçbirine net bir cevap verilmiş değil. Bu torba teklifte yer alan birçok madde Anayasa Mahkemesi kararlarının arkasından dolanmak, kamu zararı doğuran uygulamaları afla kapatmak ve yürütmeye denetimsiz yetkileri devretmek amacı taşımaktadır.

“Denetim yok, şimdi vergi de yok: Bu yapılar dokunulmazlığa hazırlanıyor”

Bugün Türkiye'de 85 milyon vatandaş temel gıda ürünlerinden elektriğe, suya kadar her kalemde KDV öderken kamuya ait taşınmazların satışından, birileri KDV ödemeden milyarlar kazanabilecek ne yazık ki. ‘Mazbut vakıf’ deyip geçmeyelim, bunlar arasında, iktidarın doğrudan veya dolaylı kontrol ettiği kamu kaynaklarıyla büyütülmüş yapılar mevcut. Sayıştay raporlarına sıkça yansıyan, denetimden uzak işleyişleriyle bilinen bu yapılar şimdi, bir de vergi muafiyeti zırhına büründürülmek isteniyor.

“Neden? Gerekçe yok. İkincisi: Şeffaflık yok”

Bu düzenlemeye komisyon sürecinde neden itiraz ettiğimizi bir kez daha hatırlatmak istiyorum. Birincisi: Vergi adaletini zedeliyor. KDV, dolaylı vergi olduğu için herkesin sırtına yükleniyor ama şimdi, bu yükten bir kısım vakıflar kurtulacak. Neden? Gerekçe yok. İkincisi: Şeffaflık yok. Satılacak taşınmazlar hangileri? Değerleri ne kadar? Bu satışlardan kimler yararlanacak? Hiçbir bilgi verilmemiş. Etki analizinde kamu bütçesi üzerindeki yük belirtilmemiş. Üçüncüsü: Kamusal denetim ortadan kaldırılıyor. Bu tür muafiyetlerin kötüye kullanılma riski çok yüksektir. Yarın bir gün dernek kisvesi altındaki ticari işletmeler bu maddeye dayanarak kamu mülkünü el altından devralırsa şaşırmayın.

“Kırtasiye masrafını karşılayamayan yurttaşa getirilsin. Kamu mülkünü satarak servet biriktiren vakıflara değil”

Bugün, vatandaş doğal gaz faturasını ödeyemezken, esnaf vergi yükü altında ezilirken, öğrenciler KYK borçlarını düşünürken bu torba teklifle bazı kesimlere önemli avantajlar sağlanmaktadır. Asgari ücretliden, emekliden, çiftçiden alınan vergilerle oluşturulan bütçe şimdi, bir kısmı vergi ödemeyecek bazı vakıflara, bazı şirketlere, bazı çevrelere kaynak olarak akıtılıyor. Biz buna itiraz ediyoruz. Bu Meclis milletin meclisidir. KDV muafiyeti gerekiyorsa önce enflasyona ezdirilen halkın mutfak alışverişine getirilsin. Çocuğuna bez alamayan, kırtasiye masrafını karşılayamayan yurttaşa getirilsin. Kamu mülkünü satarak servet biriktiren vakıflara değil.

“Meclis’in görevi vergi istisnalarıyla ayrıcalık yaratmak değil, kamu yararını gözetmektir”

Cumhuriyet Halk Partisi olarak bu maddeye de teklifin bu zihniyetine de yansıyan tüm maddelerine de karşıyız. Unutmayalım ki maliye politikası sadece rakamlarla değil, tercihlerle de ilgilidir. Bu kanun teklifi hukuki dengeyi gözetmekten uzak, sosyal adaleti hiçe sayan ve kamu kaynaklarını belirli gruplara tahsis eden bir tercih beyanıdır. Anayasa Mahkemesi kararlarının etkisizleştirildiği, Sayıştay denetimlerinin yok sayıldığı, bütçenin şeffaflıktan uzaklaştığı bu düzenleme teknik olarak sorunlu, siyasal olarak ise adaletsizdir. Bu Meclis’in görevi vergi istisnalarıyla ayrıcalık yaratmak değil, kamu yararını gözetmektir.”