Kayserili yazar ve gazeteci Menekşe Toprak’ın ilk romanı olan Temmuz Çocukları, edebiyat dünyasında yeniden gündeme geldi. İlk olarak 2011 yılında yayımlanan roman, geçtiğimiz günlerde yeni baskısıyla raflardaki yerini aldı.
Edebiyatseverlerin ilgisini çeken eser, sadece konusu ve karakterleriyle değil, yapısal özellikleriyle de dikkat çekiyor.
Temmuz’un gölgesinde yaz ve kışın buluştuğu bir roman
Romanın büyük bölümü kış mevsiminde geçmesine rağmen, anlatılan anılar okuyucuyu yaz mevsimine, özellikle de temmuz ayına götürüyor. Temmuz, yurt dışında yaşayanların memleketlerine döndüğü, sıla hasretinin giderildiği, hediyelerin hazırlandığı ve bir yıl boyunca özlemle beklenen bir zaman dilimi olarak romanın merkezine yerleşiyor. Temmuz Çocukları, göç olgusunu, aidiyet duygusunu ve geçmişle bağ kurma çabasını güçlü bir anlatıyla ele alıyor.
Çoksesli anlatımıyla öne çıkıyor
Roman, klasik tek merkezli anlatının dışına çıkarak çoksesliliği başarıyla yansıtıyor. Her karakter kendi sesiyle anlatıya katkı sunarken, hiçbir karakter diğerinin önüne geçmiyor. Bu yönüyle roman, Milan Kundera’nın Roman Sanatı adlı eserinde tanımladığı çokseslilik anlayışıyla örtüşüyor.
Kitapta olaylar, yılın son günü ve yeni yıl gecesi gibi eşzamanlı bir çerçevede gelişiyor. Anlatıda geçmişe dönüşler bulunsa da bunlar münferit olaylar olmaktan uzak; her birinin karakterlerin bugününü etkileyen yönleri bulunuyor. Ayrıca, roman iki farklı anlatıcı tarafından sunuluyor: İtalik bölümler karakterlerden Aysu’nun ben diliyle yazdığı defter notlarını içerirken, diğer bölümlerde üçüncü şahıs anlatım tercih ediliyor.
Edebiyatseverler için kaçırılmayacak bir eser
Temmuz Çocukları, edebiyat meraklıları için yalnızca duygusal bir okuma deneyimi değil, aynı zamanda anlatı teknikleri açısından da öğretici bir eser. Özellikle çoksesli roman yapısına ilgi duyan okurlar için önemli bir örnek teşkil ediyor. Romandaki karakterlerin eşit derecede işlenmiş olması ve olayların tematik bütünlükle sunulması, eserin kalıcılığını artırıyor.
Menekşe Toprak kimdir?
1970 yılında Kayseri’de doğan Menekşe Toprak, eğitim hayatını Köln ve Ankara’da sürdürdü. Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi mezunu olan Toprak, 2002 yılından itibaren Berlin ve İstanbul arasında serbest gazeteci ve radyo programcısı olarak çalışmaktadır.
İlk öykü kitabı Valizdeki Mektup 2007 yılında, ikinci kitabı Hangi Dildedir Aşk ise 2011’de yayımlandı. İlk romanı Temmuz Çocukları da aynı yıl yayımlanarak dikkat çekti. 2014’te Ağıtın Sonu ve 2018’de Arı Fısıltıları adlı romanlarıyla edebiyattaki yerini pekiştirdi. Öyküleri; Kitaplık, Notos Öykü gibi edebiyat dergilerinde ve çeşitli kadın öykü antolojilerinde yer aldı. Bazı eserleri Almanca, İngilizce ve Fransızca’ya çevrilerek farklı ülkelerdeki okuyucularla da buluştu.