Kayseri’nin tarımsal mirasının nadide örneklerinden biri olan “gacer”, sağlıklı beslenme trendleriyle birlikte yeniden gündeme geldi. Genetiği değiştirilmemiş, atalık bir buğday türü olan gacerden elde edilen un; düşük glüten oranı, yüksek lif, protein ve mineral içeriğiyle dikkat çekiyor.
Gacer buğdayı, modern buğdaylara kıyasla daha küçük taneli ve koyu renkli olmasıyla biliniyor. Özellikle glüten hassasiyeti olanlar ve sağlıklı beslenmeye önem verenler tarafından tercih edilen gacer, Kayseri’nin kırsal bölgelerinde halen geleneksel yöntemlerle üretiliyor. Hasat sonrası taş değirmenlerde, kabuğuyla birlikte öğütülen gacer, rafine edilmeden sofralara ulaşıyor.
Kayseri mutfağında özel bir yere sahip olan gacer unu; ekmek, hamur işleri, “gacer pilavı” ve “gacer çorbası” gibi yöresel lezzetlerin vazgeçilmez malzemesi. Uzmanlar, gacer ununun yüksek lif oranıyla sindirimi desteklediğini, uzun süre tok tuttuğunu ve vitamin-mineral açısından zengin olduğunu belirtiyor.
Son yıllarda yerel yönetimler, kooperatifler ve girişimciler tarafından desteklenen gacer üretimi, hem yerel ekonomiye katkı sağlıyor hem de Kayseri’nin kültürel mirasını yaşatıyor. Organik ve doğal ürünlere artan ilgi sayesinde gacer, sadece bölgesel pazarda değil, ülke genelinde de yeniden değer kazanmış durumda.
Gacer unu, geçmişten günümüze uzanan tarımsal bilginin ve lezzet geleneğinin yaşayan bir simgesi olarak, hem sağlıklı sofralarda hem de geleneksel mutfakta yerini koruyor.