30 yıllık memur olan mağdur adam mahkemede dolandırıldığını söyleyerek şu ifadeleri veriyor: “Sanık ile sonradan tanıştım. Kendisinin Ankara’da tanıdıkları olduğunu, Kültür ve Turizm eski bakanı Mahir Ünal’ın hemşerisi olduğunu söyledi. Ben de 2 kızım olduğunu, KPSS’ye girdiklerini ve memuriyet için yardımcı olmasını istedim. O da bana ‘o işi bana bırak, sen dert etme, ben de’ dedi. Bir süre sonra da masraflar için para gerektiğini söyledi. Ben de varım, yoğum olan 8 bin Euro ile 16 bin TL verdim. Daha sonra kayıplara karıştı, dolandırıldığımı anladım, şikayetçiyim.”
Mahkeme, sanığın yakalanması için duruşmayı erteliyor.
Bu konu ile ilgili çok şey yazılır, aman dolandırılmayın, aman dikkat edin falan diye…
Ben yukarıdaki olay ile ilgili tek bir şey söyleyeceğim ve takdiri siz kamuoyuna bırakacağım…
Benim aklıma takılan konu burada şu…
Şimdi kim dolandırıcı, kim mağdur?
Başkalarının hakkı olan memurluğu, siz satın almaya kalkmışsınız, sonra dolandırıldığınızı anlayınca mağdurum demişsiniz…
Suç burada dolandıranda mı, yoksa parayla evladına torpil arayan memur yapmaya çalışan memurda mı?
Takdir sizin…