Ege Denizi'nde gece saatlerinde yaşanan 4.6 büyüklüğündeki deprem, kıyı bölgelerinde kısa süreli paniğe neden oldu. Sarsıntının ardından yer bilimci Prof. Dr. Naci Görür’den dikkat çeken bir değerlendirme geldi. Görür, depremin Helen-Kıbrıs yayıyla ilişkili olduğunu belirterek, Ege'nin dalma-batma zonunun etkisiyle gerildiğini ifade etti. Uzmanlar, bölgede sismik hareketliliğin sürebileceği uyarısında bulunuyor.
Ege'de Gece Yarısı Korkutan Deprem
Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD), Ege Denizi’nde saat 01.54’te meydana gelen depremin büyüklüğünü 4.6 olarak duyurdu. Depremin yerin 11,1 kilometre derinliğinde gerçekleştiği belirtildi. Kandilli Rasathanesi ise sarsıntının büyüklüğünü 4.5 olarak kaydetti.
Özellikle kıyı bölgelerinde hissedilen sarsıntı, vatandaşları tedirgin etti. Gece saatlerinde meydana gelmesi nedeniyle birçok kişi uykuda yakalanırken, bazı vatandaşların tedbir amacıyla evlerinden dışarı çıktığı gözlendi. Deprem sonrası olumsuz bir ihbar gelmezken, uzmanların uyarıları gündeme taşındı.
Prof. Dr. Görür: "Dalma-Batmanın Etkisiyle Ege Geriliyor"
Depremin ardından sosyal medya hesabından açıklama yapan yer bilimci Prof. Dr. Naci Görür, sarsıntının Helen-Kıbrıs yayıyla bağlantılı olduğunu vurguladı. Görür, “Yaklaşık 2 sularında Ege’de 4.5 büyüklüğünde bir deprem oldu. Deprem Helen-Kıbrıs yayı ile ilgili ve odağı üzerleyen levha üzerinde. Dalma-batmanın etkisiyle Ege geriliyor” ifadelerini kullandı.
Dalma-batma zonları, tektonik plakaların birbirine doğru hareket ettiği bölgelerde sıkça deprem üretir. Bu tür yapılar, sadece yüzeydeki gerilmeleri değil, aynı zamanda levha altındaki dinamikleri de etkiler. Görür’ün bu açıklaması, Ege’nin yalnızca bugünkü değil, gelecekteki sismik hareketliliği açısından da kritik bir bölgede yer aldığını ortaya koyuyor.
Deprem Fırtınası Endişesi Yeniden Gündemde
Ege Bölgesi’nde Ocak ayı sonlarından bu yana yaşanan yoğun sismik hareketlilik, bilim dünyasında “deprem fırtınası” olarak tanımlanmıştı. Peş peşe meydana gelen küçük ve orta şiddetli depremler, bölge halkında haklı bir endişe yaratmıştı.
Bu son sarsıntı, söz konusu hareketliliğin hâlen devam ettiğine işaret ediyor. Uzmanlar, bu tür sismik yoğunlukların yeni bir depremin habercisi olabileceğini, bu nedenle dikkatli olunması gerektiğini belirtiyor. Ege Denizi'nin derinliklerinde süregelen bu hareketlilik, bölgenin deprem kuşağındaki konumunu bir kez daha hatırlatıyor.
Ege Denizi ve Çevresi Sismik Açıdan Yüksek Risk Taşıyor
Uzmanlara göre Ege Denizi, Afrika levhasının Avrasya levhası altına dalmasıyla oluşan Helen-Kıbrıs yayı üzerinde yer alıyor. Bu yay, jeolojik olarak oldukça aktif ve kırılgan bir yapı. Aynı zamanda, bölgede yer alan Kiklad Adaları ve Oniki Adalar gibi oluşumların da bu jeodinamik sürecin bir sonucu olduğu biliniyor.
Sürekli hareket hâlindeki bu sistem, zaman zaman büyük depremlerle kendini gösteriyor. Bu nedenle bölge halkının olası risklere karşı bilinçli olması ve gerekli afet hazırlıklarının yapılması büyük önem taşıyor. Yerel yönetimlerin ve merkezi otoritelerin de bu yönde çalışmalarını sürdürdüğü biliniyor.