Kadın Kolları yönetiminin olmamasına rağmen bütün mahallelere Parti Yönetiminde ki ve Parti de ki kadınlarla birlikte tüm mahallelere gittiklerini belirten Özden, yeni seçilecek olan Kadın Kolları Başkanının bir önceki Başkan Venhar Pakırdaşı gibi görsellikten uzak olacağını, önceki yönetimlerin aksine değişik bir sistemle çalışmalar ortaya koyacaklarını söyledi. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün, ‘Benim yerim partimdir’ sözüne çok sevindiğini belirten Özden, “Sayın Gül partinin başına geçmek isterse neden olmasın” diye konuştu.
Ömer Dengiz’in istifası sonrası Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın 1 Temmuz tarihinde Cumhurbaşkanı adaylığını açıklamasının hemen ardından (3 Temmuz) göreve getirilen Hüseyin Cahit Özden ile Cumhurbaşkanlığı seçimlerine dair söyleştik. Sorularımıza gayet samimi açıklamalar yapan Özden, kendi İl Başkanlığı döneminde farklı bir sistemle çalışmalar yapacaklarını özetledi. Kayseri’de seçimlere katılım oranlarından ve alınan oy oranından memnun olduklarını ifade eden Özden, Başbakan Erdoğan’ın Cumhurbaşkanı adaylığı sürecinde Cuma Günü Kayseri’de yaptığı mitingin kendileri açısından seçim finali sayıldığını ve 2 gün süreyle çalışma yapmadan seçimlere gittiklerini söyledi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın 1 Temmuz tarihinde adaylığını açıklamasının hemen ardından İl Başkanlığı koltuğuna oturdunuz, 3 adaylı bir Cumhurbaşkanlığı sürecini geride bıraktık. Ülkemize hayırlı olsun 12. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan oldu. Size göre nasıl seçim sürecini geride bıraktık?
Öncelikle Teşkilatımıza teşekkür ederek sözlerime başlamak istiyorum. Çünkü genç ve dinamik arkadaşlardan kurulu bir kadroyla çalışmalar yaptık. Neden böyle oldu diye soracak olursanız, 15 gün gibi bir süre vardı, Yönetim Kurulumuz Ramazan’ın son 10. Gününde onaylandı. Biz 3 Temmuz tarihinde koltuğa oturduk ama Yönetim Kuruluna tamam denilmesi 10 günü buldu. Sadece 4-5 gün kadar bir imza bekledi, o da Süleyman Soylu beyin seyahatte olması dolayısıyla bekledi. Sonrasında onaylandı. Geriye kalan Ramazan ayının son 5-6 günü, bir de Ramazan ayının sonrasında ki günler. Sağ olsun Teşkilatımız bu süre zarfında çok güzel çalıştı, her yere gittiler, bütün ilçeler dolaşılmaya çalışıldı. Kayseri’nin içinde çok programlar yapıldı, mahallelere gidildi, güzel bir miting yapıldı. Bizim aldığımız bilgilere göre yapılan 10 mitingden şu ana kadar en kalabalık mitingi gerçekleştirdik. Bundan daha kalabalık ve daha coşkulu bir miting daha yapılmadı. Bu da Başbakanımızın Başbakan olarak Kayseri’ye son gelişinden kaynaklanıyor olabilir ama bizlerinde, Yönetiminde emeği var. Emeği geçen herkese teşekkür ederiz. Mitingden sonra yapacağımız programları bizler iptal etmek zorunda kaldık! Neden? Final havasında bir miting oldu ve final olduğu için bundan sonra yapılacak olan her şey anlamsız kalır düşüncesiyle mitingden sonra çalışmalımıza ara verdik ve seçimlere girdik. Cumhurbaşkanımıza da hayırlı uğurlu olur, zaten tek temennim buradan Cumhurbaşkanı olarak seçilmesinden yanaydı ki Rabbim bana nasip etti.
12 yıllık tarihine baktığımızda Ak parti’nin her geçen seçimde oylarını artırdığını görüyoruz. Kayseri’de de durum farklı değil, yani yeni göreve gelen bir yönetim! Belki de ilk kez ülke çapında tarihi bir zafer elde edildi ve yüzde 50’yi geçen bir oranla Sayın Başbakan Cumhurbaşkanlığı makamına oturmaya hak kazandı. CHP seçmeninin tatilde olduklarından dolayı oy vermedikleri, MHP seçmeninin ise Ak parti’nin adayı Sayın Erdoğan’ı destekledikleri yönünde iddialar var. Tüm bunların totalinde Sayın Erdoğan’ın oylarını artırmasının nedeni nedir?
Genel Türkiye için bir şey söyleyememem belki ama Kayseri geneli için yüzde 84’lere varan bir oy kullanma oranı var. Kayseri zaten geçen seçimlerde de benzer oranlarla tercihini yaparak sandık başına gitmiş. Kayseri’de geride kalan bir oy oranı yok. Türkiye genelinde Ekmeleddin İhsandoğlu’nu kendine uygun görmeyip hususi olarak sandığa gitmeyenler olabilir, gideceğime hiç gitmem diyenler olabilir. Bu tür tercihler yapılmış mıdır? Yapılabilir. Her parti kendine aday koysaydı o zaman tartmak kolay olurdu. Şimdi partiler kendilerine aday koymayınca tartmak zor oldu. Ama ne olursa olsun öyle bir sonuç çıktı ki Selahattin Demirtaş’ı da üstüne koysan İhsanoğlu’nun yine Başbakanımıza yetişemediler! Öyle olunca da zaten yapacak bir şey yok Başbakanımız tek başına aldı götürdü, Allah ondan razı olsun.
Ak Parti’nin 12 yıllık iktidarda olmasının temel nedeni Sayın Başbakan olarak gösterilse de temel taşlarından birini kadın kollarının oluşturduğu aşikar. Ak Parti’de de diğer partilerde de kadın profili çok önemlidir. Eski Başkan Ömer Dengiz ile birlikte Kadın Kolları Başkanlığı görevinden ayrıldığını açıklayan Venhar Pakırdaşı’ndan sonra Kadın Kolları oluşturulamadı. Sizler kadın Kolları Başkanlığınız olmadan da bir başarı ortaya koydunuz, bu başarıya nasıl imza attınız. Kadın Kolları Başkanlığınız ne zaman oluşturulacak?
Tabii ki de Kadın Kolları da, Gençlik Kolları da önemli makamlar. Ama bunlar unutulmasın ki bunlar yan kol. Yani Partinin aslı var. Asıl Yönetimde kadınlar var, asıl yönetimde gençler var. Yani şimdi bunlar yalnız Kadın kollarına ya da yalnız Gençlik Kollarına bağlanmaz. Gençlik ve Kadın Kollarının katkısı yok mudur? Mutlaka vardır. Ben istemem mi gençlik ve kadın kollarıyla sahaya inmeyi? Tabii ki isterim. Ben Kocasinan İlçe Başkanlığı görevimde Kadın Kollarına 64 ayrı program yaptırmıştım. Bizler de 65-70 kadar program yapmıştık bir önceki Milletvekilliği seçimlerinde. Şimdi düşünsenize biz ne kadar program yapmışsak Kadın Kolları da o kadar program yapmış. Aynı mahalleleri aynı mahallelerde hem kadın kolları, hem ana kademe olarak programlar yapmıştık. Öyle olunca da o mahalleye rahat gidiyorsun ve oy isteyeceğin zaman rahatlıkla istiyorsun. Gündüz program yapma şansını kadınlar yaratabiliyor ama biz yaratamıyoruz, bunlar avantajlar. Tabii kadın kollarıyla gitmek istenilmez mi, istenilir. Kadın kolları olsaydı gidilirdi. Peki, bu kadın kolları sana yardım etmedi mi? Etti. Bayrak da astılar, mahallelere de gittiler. Ama tabii başkanları olmadan gezdiler. Başkanları olsa daha iyi olurdu her şey. Ama sizin dediğinizi ben çok iyi anladım. Bizim ekibimiz, bundan sonraki Kadın Kolları Başkanımız göz önüne çıkmaz. Çıkıp dolaşmaz Venhar Hanım gibi! İşini yapar. Venhar hanım iş yapmadı demiyorum yanlış anlaşılmasın. Yalınızca onun görselliği çok fazlaydı. Görselliği karşısında Kadın kollarıyla ön plana çıkıyordu. Şimdi tamam kadın kolları ön plana çıkıyor ama bundan sonra inşallah icraatıyla ön plana çıkacak. Göreceksiniz bunu, Kadın Kollarında değişik bir sistemle çalışacağız diye tahmin ediyorum ama bu demek değildir ki Venhar Hanım yanlış çalıştı, şöyle çalıştı, böyle çalıştı sakın böyle bir sözümüz yok. Sistem farkı diyelim. Yani biri 3-5-2 oynatıyor, diğeri 4-4-2 oynatıyor gibi düşünebilirsiniz. Biz kendi sistemimizi inşallah gelecek olan Kadın kollarımızla ortaya koyacağız. 3 isim bildirdik Genel merkeze Kadın Kolları için. Biri şimdi ki Yönetimimizde olan bir isim, diğeri Melikgazi Belediye Meclisinde, bir diğeri ise Kocasinan Belediye Meclisinden. İsimlerini vermek şimdilik doğru olmaz. Kendileri de belki razı olmayabilir. Büyük ihtimalle bugün/yarın belli olur diye düşünüyorum.
Muhalefetin, Sayın Başbakanı ötekileştirici bir dil oluşturduğu yönünde eleştirileri vardı, Sayın Erdoğan 12 yıllık iktidarı boyunca yaptığı balkon konuşmasını tekrarladı, 77 Milyonu kapsayan bir Cumhurbaşkanı olacağını söyledi. Bundan sonrası için Türkiye’yi nasıl bir Cumhurbaşkanlığı süreci bekliyor?
Ben inanıyorum ki Cumhurbaşkanımız herkesin Cumhurbaşkanı olacak bundan hiçbir kuşkum yok. Bunu böyle düşünüyorum. Ama o ötekileştirme lafı karşı tarafın bir seçim taktiğiydi. Yani öyle söylersek acaba 3 puan, 5 puan oy koparabilir miyiz diye. Yoksa ötekileştirme diye bir şeyi yapacak bir Başbakan yok bu ülkede. Çıkardığı kanunlara bakalım, özellikle bir kesimi ilgilendiren bir kanun çıkarıyor mu? Türkiye genelinde görüşmediği bir Sivil Toplum Örgütü var mı? Herkesle beraber mi Beraber. Bunlar nedir? Fikir alışverişi yapan bir Başbakan var ortada. Bunlara değişik ve başka düşünceler. Yani bu düşüncelere bakmak gerekmez. Ben ötekileştiriyor diye bir şey düşünemem ama başkası düşünüyor olabilir ona da saygı gösteririz. Bu nedir diye sorarsanız bana göre seçim taktiğinden başka bir şey değildir. Yani nasıl ederiz de biraz daha fazla oy devşiririz taktiğidir. Farklılık sağlar mı diye yapılan bir şeydir bana göre farklılık da sağlamıştır.
Kayseri’nin siyasetteki önemi büyüktür. Sizde söylediniz Sayın Başbakan’ın Cumhurbaşkanı olmasında Kayseri’nin payının büyük olduğunu. Şimdi Başbakanlık koltuğu boş kaldı ve tüm gözler oraya çevrildi. Parti içerisinde çeşitli istişareler, görüşmeler yapılıyor. Kayseri’nin bu durumda ki ağırlı ne durumda?
Bugün Merkez Yürütme Kurulundan (MKYK) nasıl bir karar çıktı, izleyemedim, takip edemedim. Şimdi olağanüstü bir Kongreye gidilecek, hemen. Bu olağanüstü kongre bazı göstergeleri ortaya çıkaracak. Adaylar, kimlerin aday olacağı, kimlerin Genel Başkan olacağı vs. bunların hesabı genel kurulda yapılacak. Bunların neticesinde de inşallah neticeyi alırız ve görürüz. Sayın Cumhurbaşkanımız Abdullah Gül, benim yerim zaten Parti’ dedi. Arzu ederse, isterse Sayın Cumhurbaşkanımız Abdullah Gül Partinin başına geçebilir. Sayın Gül’ün beyanatı ve söylediği söz çok önemli. Söylediği söz nedir? ‘Benim yerim partimdir’ demesidir.