Seçimler demokrasimizin önemli sınav noktalarıdır. Halkın yapılanları algılama biçimidir.
Tabii biz burada siyaseti derinlemesine incelemeyeceğiz. Fakat siyasetin ekonomi üzerindeki etkilerini gözlemleyeceğiz.
Gerçekten ülkemize karşı finansal saldırıların olduğunu görmemek mümkün değil. Bunun altını çizmek isterim. Her ne kadar farklı ağızlar Merkez Bankası rezervlerinin yetersizliğinden dem vursa da, hakikatte ,seçim sonrası dolar artacak dedikodusunun olumsuz katkılarının olduğunu bilmekteyiz.
Peki bu seçim sonrası neler yapılmalı;
-Öncelikle dünya ülkeleri ile ikili ilişkileri yoğunlaştırmalıyız.
-özellikle KOBİ’lerimize dönük geliştirme çalışmalarına hız vermeliyiz.
-Üretim alanında arz talep dengelerini devlet kontrolünde tutmanın, ihracatta anlamsız rekabetin önüne geçeceği düşüncesindeyim
-vize konusunda üretici için daha hızlı yöntemler geliştirmeliyiz.
-Ar-Ge konusunda teşvik programlarını sahaya inerek ekipler oluşturmalıyız.Çünkü bu konuda üreticilerin yeterli oranda ilgili olduğunu söylemek mümkün değil.
-verimlilik alanında üretim prosesleri ve satın alma yeteneklerini geliştirici,ayrıca eğitici hamleler başlatılmalı.
-İstihdam alanında destekleri yeni personel alımlarının yanı sıra, mevcudu koruma adına çalışmalar yapılmalıdır.
-İhracat konusunda özel ülkelere sektörel fuarlar düzenlenerek tamamen devlet destekli hizmetler sunulmalıdır.
Evet bu başlıklara ilave olabilecek çok konu olduğu kanaatindeyim. Seçim sonrası devletimizin gerçek gündemi olmasını istediğimiz ekonomi alanında yoğunlaşması gerekmektedir.
Çünkü ülkemizin gerçekleri olan cari açık konusunu kar eden ve döviz getiren üreticinin sonlandıracağı bir gerçektir.
Vatanımızı sevmenin en ana ilkesi üreticiler için ihracat atağı çok önemlidir.2023 yılı için 500 milyar dolar hedefi çok zor olmadığını tüm dünyaya göstermeliyiz.
Bunun için gece gündüz demeden çalışmalıyız.
Katma değerli ürün yapmanın yanında mevcut ürün gruplarını koruyarak, ihracat yapan firmaların sayısının 2023 yılına gelindiğinde çok ciddi artış göstereceği kanaatindeyim.
Ülkemizin her bireyini bu konuda odaklandırmak ve ihracat seferberliğine yoğunlaşmalıyız.
Böylelikle mutlu yarınların bizi bekleyeceğini görmek zor değil.
Güçlü ekonomiler,güçlü devletleri oluşturur. Güçlü devletlerin bireyleri de mutlu toplulukları oluşturacaktır.