Ekonomi

Tapusu olanlar için son tarih açıklandı: Kaçıranlar çok üzülecek

Tarım ve Orman Bakanlığı, uzun süredir işlenmeyen tarım arazilerinin üretime kazandırılması için kapsamlı bir uygulamayı hayata geçirmeye hazırlanıyor.

Abone Ol

1 Eylül 2025 itibarıyla yürürlüğe girecek düzenleme, iki yıl boyunca boş bırakılan tarlaları kapsıyor. Yeni sistemle, tarım yapılmayan araziler mal sahibinin rızası alınmadan üçüncü kişilere kiralanabilecek. Devlet bu yolla hem tarım üretimini artırmayı hem de verimsiz arazi kullanımına son vermeyi amaçlıyor. Sistemin kamuoyuna ilk kez 2023’te duyurulduğu ve artık uygulamaya geçme aşamasına geldiği belirtiliyor.

Maliklere 45 Günlük Kritik Süre

Yeni düzenlemede tapu sahipleri için en dikkat çekici nokta, tanınan 45 günlük itiraz hakkı. Arazisini başkasının kullanmasını istemeyen mal sahipleri, 1 Eylül 2025’ten itibaren 45 gün içinde resmi itiraz başvurusu yapmak zorunda. Bu süre içinde herhangi bir başvuru yapılmazsa, tarla otomatik olarak kiralama kapsamına alınacak. Başvuru süreci hem e-Devlet hem de il/ilçe tarım müdürlükleri üzerinden yürütülebilecek. Bakanlık, bu süreci kaçıran maliklerin arazi üzerinde tasarruf hakkını dolaylı olarak kaybedeceğine dikkat çekiyor.

Kiralama 16 Ekim’de Başlayacak

Resmi başvuru süresinin sona ermesinin ardından, kiralama işlemleri 16 Ekim 2025 itibarıyla başlayacak. Kiraya verilen tarlalardan elde edilen gelir ise kesinti yapılmadan doğrudan arazi sahibine aktarılacak. Bu sistem sayesinde hem ekonomik kaynak israfı önlenecek hem de atıl tarım alanları üretime dahil edilecek. Yetkililer, uygulamanın kırsalda tarım faaliyetlerini canlandıracağını ve küçük yatırımcılar için de yeni fırsatlar sunacağını vurguluyor. Özellikle tarım yapmak isteyen ancak arazi bulamayan girişimciler için bu sistem yeni bir yol açabilir.

Üretim Açısından Stratejik Hamle

Tarım ve Orman Bakanlığı, bu adımı Türkiye’nin tarımsal üretim kapasitesini artırma hedefi doğrultusunda atıyor. Türkiye'de yaklaşık 2 milyon hektarlık arazinin atıl durumda olduğu tahmin ediliyor. Bu uygulama ile hem gıda arz güvenliği güçlenecek hem de yerli üretici desteklenecek. Uzmanlara göre, iklim krizi ve küresel gıda fiyatlarındaki dalgalanmalar dikkate alındığında, bu tür adımlar stratejik öneme sahip. Ayrıca, ekilmeyen arazilerin vergi yükü getirmesi ya da kamulaştırılması gibi tartışmaların da önüne geçilmesi hedefleniyor.

Mülk Sahiplerinden Karışık Tepkiler

Uygulama kamuoyunda olumlu yankı bulsa da, bazı tapu sahipleri düzenlemeye temkinli yaklaşıyor. Arazi kontrolünü kaybetmek istemeyen malikler, mülkiyet haklarının sınırlandığını savunuyor. Ancak devlet yetkilileri, bu sürecin tamamen şeffaf yürütüleceğini ve mülk sahibinin gelir kaybı yaşamayacağını vurguluyor. Yine de uzmanlar, arazi sahiplerinin süreci yakından takip etmeleri ve başvurularını geciktirmemeleri gerektiğini hatırlatıyor. 45 gün içinde başvuru yapılmadığında ortaya çıkacak sonuçlar geri dönüşsüz olabilir.

Ekonomiye Katkı ve Sosyal Denge

Atıl arazilerin üretime açılması, sadece tarımsal üretimi değil, kırsal istihdamı da olumlu yönde etkileyecek. Boş duran tarlaların değerlendirilmesiyle bölgesel kalkınma ivme kazanabilir. Aynı zamanda küçük çiftçilere veya yeni yatırımcılara da üretime katılma fırsatı sunulmuş olacak. Uygulama, tarım dışı alanlara yönelen genç nüfusun sektöre geri kazandırılmasında da rol oynayabilir. Bakanlık, sürecin dikkatle denetleneceğini ve mağduriyetlerin önüne geçileceğini belirtiyor.