Tatil, uzun süre çalışan beyin ve vücudun rahatlaması için bir fırsattır. Kış boyu sabahtan akşama kadar çalışan insanlar yazın kısa müddet de olsa rahatlamaya ve dinlenmeye ihtiyaç duyarlar. Tatil denilince nedense akla ilk gelen şeyler deniz, güneş ve kum olur. Çoğu insan sıcak bir sahilde deniz kenarında tatilini geçirmeyi tercih eder. Bu galiba kış boyu güneşe hasret kalan insanın doyasıya sıcaklığı içine çekme ihtiyacından ileri gelmekte. Tatiller son dönemde otel ve işletmelerin rekabeti sebebiyle bolca yiyip içme şeklinde anlaşılır oldu. Çoğu kişi gittiği otelin içerisinde sabahtan akşama kadar yiyip içip yatarak tatilini bitiriyor.
Tatil elbette yalnızca deniz kenarında olmaz. Son dönemlerde yavaş yavaş daha fazla ilgi görmeye başlayan tatil türlerinden biri de doğayla iç içe olanlar. Ülkemizde özellikle karadeniz bölgesi yemyeşil ormanları, denizi ve tarihi ile bu tür bir tatil isteyenlerin tercihi olmakta. Bu yönde bir tatil tercihi olanlar galiba biraz daha keşfetmeyi seven, doğal yaşamın özlemini çeken insanlar oluyor. Yeni yerler görme isteği, gezmekten hoşlanan insanların bu tür tatil yerlerini tercih etmelerine sebep oluyor.
Tatilin şekli süresi nasıl olursa olsun vücudun kendini yenilemesi, zihnin bir yılın ağırlığını üzerinden atması için fırsat oluyor. Tabi tatilde de her şeyde olduğu gibi aşırıya kaçmamak gerekir. Böyle bir durumda rehavete alışan vücuda çalışmak zor gelecektir. Bir grup insan da vardır ki tatil nedir yahu kim gidecek şimdi kilometrelerce yolu, tatil yapacağım diye fazla yorulamam der. O düşünceye de saygı duymak lazım.
Abone Ol
Gelişmelerden haberdar olmak istiyor musunuz?
Google News’te Kayseri Deniz Postası sitemize
abone olun.