Hür Dava Partisi (HÜDA PAR) Sözcüsü Yunus Emiroğlu, karma eğitimin pedagojik zeminde tartışılması gerektiğini savunarak “İsteyenler tek cinsiyetli eğitim ortamını, isteyenler ise karma eğitim ortamını tercih etme hakkına sahip olabilmelidir” açıklamasında bulundu.
“Pedagojik temelde tartışılmalı”
HÜDA PAR Sözcüsü Yunus Emiroğlu, yaptığı açıklamada Türkiye’de eğitim sistemine yönelik önemli bir tartışmayı yeniden gündeme taşıdı. Emiroğlu, karma eğitimin bugüne kadar genellikle ideolojik ve siyasi tartışmaların odağında ele alındığını belirterek, konunun artık pedagojik bir zeminde değerlendirilmesi gerektiğini söyledi.
Açıklamasında “Ülkemizin gerçekleri göz önünde bulundurularak isteyenler tek cinsiyetli eğitim ortamını, isteyenler ise karma eğitim ortamını tercih etme hakkına sahip olabilmelidir” ifadelerini kullanan Emiroğlu, eğitimde esnek model önerisini dile getirdi.
Talep kamuoyunda tepki çekti
Emiroğlu’nun söz konusu açıklaması, kamuoyunda geniş yankı uyandırdı. Karma eğitim yerine tek cinsiyetli eğitim modelinin de tercih edilebileceğini savunan açıklama, özellikle sosyal medyada çok sayıda yorum ve tepkiye neden oldu. Bazı kesimler bu önerinin ayrımcılık yaratacağını savundu.
Siyasi analistler, bu çıkışın HÜDA PAR’ın son dönemde eğitim alanında dile getirdiği dikkat çekici taleplerden biri olduğunu belirtti. Geçtiğimiz günlerde de partinin anaokullarında türban talebi yönündeki önerisi kamuoyunda tartışma yaratmıştı.
Tartışma siyasetin gündemine yerleşti
HÜDA PAR’ın önerisi yalnızca eğitim çevrelerinde değil, siyaset arenasında da tartışılmaya başlandı. Bazı milletvekilleri, karma eğitimin Cumhuriyet’in temel kazanımlarından biri olduğunu hatırlatarak bu yöndeki değişiklik taleplerine karşı çıktı.
Eğitim uzmanlarından değerlendirme bekleniyor
Pedagoji uzmanlarının, böyle bir modelin akademik başarı, sosyal gelişim, eşitlik ve toplumsal uyum üzerindeki etkilerine dair değerlendirmelerinin önümüzdeki günlerde gündeme gelmesi bekleniyor. Eğitim sisteminde köklü değişiklikler yaratabilecek bu tartışmanın, önümüzdeki dönemde de hem siyasi hem de toplumsal açıdan gündemde kalacağı öngörülüyor.