Geçtiğimiz yıl İstanbul Fatih'te yaşanan ve tüm Türkiye'yi sarsan sur cinayetiyle ilgili soruşturmada yeni bir gelişme yaşandı. Olayın baş şüphelisi Semih Çelik'in ölmesi gerekçesiyle “kovuşturmaya yer olmadığı” kararı verildi. Ancak Halil ailesi karara itiraz etti.
Cep telefonu açılamadı
Ayşenur Halil’in ailesi, İstanbul Sulh Ceza Hakimliğine sundukları itiraz dilekçesinde soruşturmanın eksik ve yüzeysel yürütüldüğünü belirtti. Müşteki Yusuf Halil’in vekili Av. Betül Zağlı Topal tarafından sunulan dilekçede, olayda hayatını kaybeden Ayşenur Halil'in cep telefonunun açılmadığı ve kritik dijital delillere ulaşılamadığı ifade edildi.
Deliller yeterince incelenmedi
Sabah’ın haberine göre, dilekçede şüpheli Semih Çelik’in bilgisayarındaki verilerin olaydan önce silindiği, bu durumun da olayın planlı bir şekilde gerçekleştiğine işaret ettiği belirtildi. Ayrıca Çelik'in olay günü biriyle telefon görüşmesi yaptığı, ancak olay yerinde telefonunun bulunamadığına dikkat çekildi.
Aileden etkin soruşturma talebi
Aile, “Soruşturma eksik ve yüzeysel yürütüldü. Katilin dijital verileri silerek delilleri yok ettiği ortada. Üçüncü şahısların dahil olma ihtimali göz ardı edildi. Ayşenur’un telefonu halen bulunamadı” diyerek takipsizlik kararının kaldırılmasını ve etkin bir soruşturma başlatılmasını talep etti.
Telefon şifresi kritik önemde
Ailenin üzerinde durduğu bir diğer önemli detay ise Ayşenur Halil’e ait cep telefonunun şifresinin çözülememesi. Dilekçede, telefonun içeriğinin olayın aydınlatılmasında kilit önemde olduğu vurgulandı. Ayrıca olay yerindeki kamera kayıtlarının incelenip incelenmediği, şüphelinin telefonunun kimler tarafından alındığı gibi soruların yanıtsız kaldığı ifade edildi.
Ne olmuştu?
19 yaşındaki Semih Çelik, ailesine kız arkadaşı olan aynı yaştaki Ayşenur Halil'in evde olduğunu ve eve gelmemelerini söyledi. Eyüpsultan'da oturduğu belirlenen Semih Çelik, eve çağırdığı Ayşenur Halil'i saat 10.31'de kafasını ve dilini keserek öldürdü. Daha sonra eski okul arkadaşı İkbal Uzuner'i, Fatih'te sur dibinde saat 13.58'de buluştuktan sonra surlara çıkararak öldürdü. Uzuner'in cesedini parçalara ayırarak kafasını surlardan aşağı attı, gövdesini ve bedenini surların üzerinde bıraktı. Edirnekapı surlarında işlediği cinayetin ardından katil, surlardan boynuna ip dolayıp aşağı atlayarak intihar etti. Polisin Semih Çelik'in evinde yaptığı inceleme neticesinde evde Satanizme ait objelerin ve haç işaretlerinin bulunduğu tespit edildi.