Türklerin, müslümanların sabrını sınamayın

Abone Ol

Güney Yarımkürede, Okyanusya'daki Güney Pasifik adaları arasında, Avustralya'nın yaklaşık 1.500 km güney doğusunda yer alıyor…

Hristiyanlık ülkede baskın olan din olarak biliniyor, ancak halkın büyük çoğunluğu inanışsız olarak yaşam sürüyor.

2006 nüfus sayımına göre halkın %55,6'sı kendisini Hristiyan olarak tanımlamaktadır. Diğer %34,7'si kendilerini herhangi bir dine mensup görmemektedir.

Yine nüfus sayımının verilerine göre diğer azınlık dinleri ise Hinduizm, Budizm ve İslam olarak tespit edilmişti.

İşte bu ülkeden Müslüman alemini derinden üzen bir haber geldi.

Yeni Zelanda'da iki camiye silahlı saldırı düzenlendi. Katliamda ilk belirlemelere göre 49 kişinin hayatını kaybettiği bildirildi. Brenton Tarrant isimli saldırgan, saldırıyı iki yıl önce planladığını belirtirken 70 sayfalık manifestosunda Türkleri de tehdit etti.

Saldırıyı bilgisayar oyunlarına benzer şekilde gerçekleştirdiği gözlenen saldırganın, saldırı sırasında silahın şarjörünü birçok kez değiştirdiği görülüyor. Aracından inen saldırgan caminin kapısından girer girmez ateş etmeye başlıyor.

Silahların üzerinde, daha önce dünyanın başka bölgelerinde Müslümanlara saldırı düzenleyenlerin isimleri yer alıyor.

Tarrant'ın manifestosunda Türkler'le ilgili bir bölüm de yer alıyor: "Topraklarınızda huzur içinde yaşayabilirsiniz, size zarar gelmeyecek. Boğaz'ın Doğu yakasında. Ama Boğaz'ın Batı yakasında bir yerde yaşamayı denerseniz, Avrupa'ya gelirseniz sizi öldüreceğiz. Konstantinopolis'e gelir, tüm cami ve minareleri yıkarız. Ayasofya minarelerden kurtulacak ve Konstantinapol hak edildiği gibi tekrar Hristiyan şehri olacak"

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu Brüksel'de düzenlenen Avrupa Birliği (AB)-Türkiye Ortaklık Konseyi kapsamında açıklamalarda bulundu: “İki vatandaşımızın yaralandığını öğrendik. Mustafa Boztaş ve Zekeriya Tuya. Hayati tehlikeleri yok.”

Yeni Zelanda'da Müslümanlara yapılan silahlı saldırı insanlığa sıkılmış bir kurşundur. Saldırı çok detaylı planlanmış bir “terör saldırısı”dır.

Bu terörist, silahsız, masum Müslümanlara yönelik saldırı düzenleyebilir ancak hak din İslam ve son peygamber efendimiz, Hazreti Muhammed’den günümüze kadar gelen 40 çerili Cengizhan’dan, Atilla’dan, Alparslan’dan, Selçuklu’dan, Osmanlı’dan, Kanuni’den, Fatih’ten ve Atatürk’ten çok fazla bilgisi olmadığı belli ki Türkler ile ilgili böyle trajikomik sözler söylemiş. Geçmişi unutmuş da olabilir.

Konstantinopolis dediği İstanbul’u gencecik yaşında gemileri karadan yürüterek Bizanslılara, haçlılara diz çöktüren Fatih’i de unutmuş olabilir. Çanakkale Zaferi ile milletin gerçek kudreti, manevi gücünün yanı sıra; bağımsızlığını, onurunu ve vatanını korumak için neler yapabileceğini bütün cihana bir kere daha gösterdiğimizi unutmuş da olabilir. Anzakları (aralarında Yeni Zelanda’nın da olduğu) denize döktüğümüzü, ‘ben size taarruzu emretmiyorum, ölmeyi emderiyorum’ diyen Atatürk’ü de unutmuş olabilir.

Maalesef dünyada yükselmekte olan ırkçılık ve İslam karşıtlığının yeni bir örneği olarak yaşanan bu saldırının da hafife alınmayacağını tüm dünyanın bilmesini isteriz.

TÜRKLERİN, MÜSLÜMANLARIN SABRINI SINAMAYIN…