Gündem

Yazarımız ulusal basında ses getirmeye devam etti

Gazetemiz Köşe yazarlarından olan Yazar ve eğitimci Bülent Gündoğan 9 Aralık’ta ‘Yeni Asya’ Gazetesine verdiği röportaj ile ulusal bazda adından söz ettirmeye devam etti. Yeni Asya Gazetesinin röportaj konusu ise Gündoğan’ın son kitabı Aynadaki Ses’di. Bülent Gündoğan, 2007 Ulusal 2. Kapadokya Şairler Şöleninde ‘Güzel Düşler Ülkesi’,

Abone Ol

2008 Uluslararası 3. Kapadokya Şairler Şöleninde ‘ Bir Özge Haykırış’ şiirleriyle ödüller alarak ulusal alanda kendinden söz ettirmiş bir yazar.

Gündoğan, Ulusal anlamda kendinden söz ettirmeye ise son olarak ‘Yeni Asya’ Gazetesine verdiği röportaj ile devam etti. Birçok esere imza atan Bülent Gündoğan’ın Zambak Yayınları’ndan çıkan ‘Aynadaki Ses’ öykü kitabı ‘Yeni Asya’ Gazetesinin röportaj konusuydu. Yazarımız Gündoğan verdiği röportajda ‘Aynadaki Ses’ kitabını yazma ihtiyacını nasıl hissettiğini şöyle anlattı: ‘’ Popüler kültürün dayattığı ve güçlü lobilerin desteklediği oryantalist anlatılar marketlerde bile satılırken bizi anlatan eserler yok sayılıyor. Her kitap çevirisi, yayınevinin fikri doğrultusunda farklı çevriliyor. Burada durup biraz düşünmek gerekmez mi? Ben kendi içimde geliştirdiğim bir karşı duyuş, karşı duruş ve son aşamasında bir karşı koyuştan yola çıkarak kendi medeniyetimizin öykülerini yazma çabasındayım. Bir asrı aşkın zamandır “Batı Klâsikleri” adı altında bize dikte edilen kitaplar, devam ede gelen Haçlı seferlerinin başka bir formu değil de nedir! Birçoğu manastırda yazılan, papaz, kilise, vaftiz, çan dörtgenindeki entrikaları anlatan bu kitaplar birer misyoner gibi elimizde, evimizde ve hatta kimi zaman yastığımızın altında sabahlamaktadır.’’

‘Görünenin ötesini anlatmak istiyorum’

Daha sonra Röportajın konusu olan Aynadaki Ses kitabı ile “Görünenin ötesini” anlatmak istediğini belirterek söze başlayan Gündoğan, ‘’ “Görünenin Ötesi” beni aynaya çeken şey olsa gerek. Bende ayna, “Öte” ve “Ruh” kavramlarıyla örtüşen bir kavram. Ayna aklî ve irfanî bir özelliğe sahip ve ancak ilim ve tefekkürle anlamlandırılabilir. Ayna gerçekle imgenin, somutla soyutun esrarengiz uyumudur. Batıl bir inanışta, bir kişi öldüğünde ruhunun tutsak kalmadan öteki dünyaya geçebilmesi için evdeki bütün aynaların üstünün örtülmesi gerekir. Burada yapmaya çalıştığım şey bir gizemci arayış değildir. Işığın sahibi aynanın da sahibidir. Bütüne sahip olan, ışığını kestiğinde ayna kimliğini yitirir. Platon’un güzel bir sözü vardır: “Bir aynaymış gibi sevdiğinde kendini görmek.” Ayna aslında kendi iddiamızı yansıtır. Aynadaki görüntünün “kendimiz” olmasıdır bizi en çok mutlu eden. Ve bu kimlik, Yaratanını arar aynanın sırrında. Aynayla, ruh kimliği arasındaki ilişki, sadece ışık ve yansımayla açıklanacak kadar basit bir olay değildir. Aynadaki Ses, zahirden hareketle batında anlamlandırır kendini. Bu anlamlandırma, ötelerden yankılanan mukaddes bir sesle anlam bulur. Ve bu sesle batın zahire hükmeder. O’na işaret eder. Her bakan kendini görür O’nda. Aslında gören de o’dur, görünen de. Öyleyse Aynadaki Ses, hakikattir ve mutlak hakikatten beslenir’’ dedi.

Kitap herkese hitap ediyor

Yazdığı şiirler ile birçok ödül alan başarılı yazar Şiiri ise şöyle tanımladı, ‘’Şiir, şairi gebe bırakan kelâmdır. Biraz daha açarsam, evvel zaman içinde, ata yurdu Orta Asya steplerinden yola koyulan kutlu bir kavmin fikir yolculuğunun hülâsasıdır benim için şiir ve hikâye.’’

Kitabın yediden yetmişe herkese hitap ettiğini ifade eden Bülent Gündoğan, ‘’Aynadaki Ses dil olarak okuması kolay bir kitap. Hikâyeler kısa. Bir nevî çağdaş menkıbeler yazmaya çalıştım. Okuyanlar mutlaka kendilerinden bir şey bulacaktır’’ diye konuştu.

Haber: Uğur Ayazsın