İngiliz çevreci mühendis Tom Greenhill, uzun süredir alternatif soğutma çözümleri üzerine çalışıyor. Kendi evinde denediği yöntem ise şimdi herkesin konuştuğu şey oldu. Greenhill’in bulduğu çözüm oldukça basit: Cam yüzeyleri bir kat yoğurtla kaplamak. Bu uygulama güneş ışınlarını geri yansıtıyor, pencereyi doğrudan ısı kaynağı olmaktan çıkarıyor. Denemelere göre, camların ışık geçirgenliği azalıyor ve oda sıcaklığında fark edilir bir düşüş sağlanıyor.
Uygulaması kolay, etkisi gerçek
Yöntemin en büyük avantajı, neredeyse sıfır maliyetli olması. Bir pencere için yalnızca bir yemek kaşığı kadar yoğurt yeterli oluyor. Fırça ya da bez yerine boya rulosu kullanmak ise daha homojen bir dağılım sağlıyor. Uygulanan yoğurt, birkaç saat içinde kuruyarak yarı şeffaf bir tabaka oluşturuyor. Bu tabaka hem güneş ışığını filtreliyor hem de ortama rahatsız edici bir görüntü vermiyor. Ayrıca yoğurt ne böcek çekiyor ne de kötü kokuyor.
Yoğurtla serinliğin arkasındaki bilimsel mantık
Greenhill bu yöntemin, enerji tasarruflu camların doğal bir versiyonu gibi çalıştığını söylüyor. Güneşten gelen kızılötesi ışınların bir kısmı yoğurt sayesinde yansıtılıyor. Bu da içerideki ısı birikimini engelliyor. Sıcaklığın en yoğun hissedildiği öğlen saatlerinde, camla kaplanmamış bir odayla arasında birkaç derece fark oluştuğu deneylerle gösterilmiş durumda. Bu fark, klimasız evlerde büyük önem taşıyor.
Fikir nereden çıktı, neden ciddiye alındı?
Tom Greenhill’in bu fikri aslında yıllar öncesine, 1990’lı yıllarda çalıştığı bir müzedeki öneriye dayanıyor. Londra’daki Geoffrey Müzesi’nde bir mühendis, yaz sıcaklarında cam tavanları yoğurtla kaplamayı önerince bu fikir Greenhill’in zihnine kazınmış. Yıllar sonra bu öneriyi kendi evinde uygulamaya karar vermiş. Üstelik Amerika’da da benzer uygulamaların “gizlilik perdesi” ya da geçici güneş filtresi olarak kullanıldığını fark etmiş. Bugün bu yöntem artık sosyal platformlarda yayılıyor.