Çünkü mağdur sandalyesinde oturan daha küçücük bir kız çocuğu var karşımda…
Sanık sandalyesinde ise 25 yaşında bir genç var…
Tutuklu yargılanıyor; suçu çocuğun cinsel istismarı…
Şimdi sanık suçlu, her türlü suçlu… 14 yaşındaki bir kız çocuğu ile sen arkadaşlık yapamazsın, ağabeylik, büyüklük yaparsın ama arkadaşlık yapamazsın…
Kız daha da suçlu… Çünkü sanık 4 defa çağırıyor, 4 defa istismara uğruyor, hem de öyle böyle değil…
Sabun, krem falan kullanarak fiili livata yolu ile istismara maruz kaldığını anlatıyor kız…
Ama öyle saçma geliyor ki bana, ilk kez bir mağdurun söyledikleri inandırıcı gelmedi.
Sanık demiş ki ‘anne, babana görüştüğümüzü söylerim’ diyerek tehdit etmiş. Zorla ilişkiye girmiş, sanığın o tehdidi seni neden korkuttu ki böylesi iğrenç bir şeyin sana yapılmasına izin verdin. Hadi birinci tamam, ikinci, üçüncü hatta dördüncü sefer buna neden izin verdin.
Ama sanığın avukatının iddiasına göre kızın ters ilişkiye girdiğine dair bir rapor yok, sadece kızın ifadeleri var.
Sanık ilişkiye girmediğini ama sevişme olduğunu söylüyor. Hatta kızın bunu istediğini anlatıyor… Kızla sevişme olayı yaşandıktan sonra 1 ay yazmayınca kızın kendisini yakacağını, 25 yıl ceza aldıracağını söylediğini ifade ediliyor.
Nereden tutarsanız tutun iğrençlik akıyor…
Kasım ayında dava ile ilgili mahkeme kararını açıklayacak.
Ama bu yaşanan durumun aslında en büyük suçun teknoloji, diziler olduğunu düşünüyorum ama asıl en büyük suç ailelerde… Bu mağdur kız ailevi sorunlar yaşadığı için dışarıda arıyor huzuru…
Diyeceklerim bu kadar…