Karadeniz’in dağlarında başlayıp tarlalara yayılan bir ürün, son yıllarda adından sıkça söz ettiriyor. Geleneksel tarım ürünlerinin sağladığı gelirin sınırlı olması, üreticileri alternatif çözümlere yöneltti. Turna yemişi adı verilen bu meyve, hem sağlık hem de ekonomi alanında büyük bir potansiyele sahip. Giderek genişleyen üretim ağı, özellikle Trabzon, Giresun, Rize ve Ordu gibi illerde dikkat çekici bir ivme kazandı. Bu bölgelerde arka arkaya kurulan yeni bahçeler, meyvenin kısa sürede nasıl bir gelir kapısına dönüştüğünü gözler önüne seriyor.
Geleneksel ürünlerin ötesinde kazanç imkânı
Klasik tarım ürünlerinin çoğu, üreticiye belirli bir sınırda kazanç sağlıyor. Ancak turna yemişi, bu çerçevenin dışına çıkarak beklentilerin ötesine geçiyor. Bir dönümlük araziden elde edilen gelirle kıyaslandığında, bazı üreticiler için yıllardır hayal olan hedefler gerçeğe dönüşüyor. Elindeki tüm kaynakları bu işe yatıran çiftçilerin sayısı da her geçen gün artıyor. Elde edilen sonuçlar, bu tercihin kısa sürede geri dönüş sağladığını gösteriyor. İlk yıldan itibaren alınan yüksek verim, birçok üreticiye konut ve araç gibi büyük yatırımları gerçekleştirme fırsatı sunuyor.
Zahmetsiz bakımla yüksek verimlilik
Turna yemişinin dikkat çeken bir diğer özelliği ise bakım kolaylığı. Suya duyduğu ihtiyacın düşük olması, onu farklı iklim koşullarında da uygulanabilir kılıyor. Ayrıca, hastalıklara karşı dirençli yapısı sayesinde ilaçlama maliyetlerini büyük ölçüde azaltıyor. Toprağın verim düzeyi düşük olduğunda bile yetişebilen bu meyve, üreticiye ekim ve bakım sürecinde zaman ve maliyet avantajı sağlıyor. Tüm bu unsurlar bir araya geldiğinde, yatırımcının kâr hanesinde gözle görülür bir yükseliş yaşanıyor.
Sağlık sektörü ve kozmetik alanında geniş kullanım
Turna yemişi sadece tarımsal gelir açısından değil, aynı zamanda içerdiği besin değerleriyle de öne çıkıyor. Antioksidan bakımından zengin oluşu, onu pek çok alanda değerli kılıyor. Gıda takviyeleri, ilaç sanayi ve kozmetik sektörü bu meyvenin yoğun olarak kullanıldığı alanlardan yalnızca birkaçı. Üreticiler, hasat dönemine gelmeden alıcılarla anlaşmalarını yapabiliyor. Kilo başına belirlenen satış fiyatları, geleneksel ürünlerin oldukça üzerinde seyrediyor. Bu durum, bitkiye olan ilgiyi daha da artırıyor ve sektöre yeni girişleri teşvik ediyor.
Uluslararası pazarda büyüyen talep
Türkiye’deki üretim artışına paralel olarak, uluslararası talepler de dikkate değer bir seviyeye ulaştı. Avrupa başta olmak üzere birçok ülke, turna yemişini ithal etmeye başladı. Bu talep, üreticilerin yalnızca iç pazara değil, aynı zamanda dış piyasaya da ürün gönderebilmesine olanak tanıyor. Özellikle ihracat yapmayı hedefleyen yatırımcılar için bu gelişme önemli bir avantaj oluşturuyor. Uluslararası ticaretin bir parçası hâline gelen turna yemişi, artık tarımsal ürün ihracatında söz sahibi olmaya aday.
Yatırıma başlamadan önce dikkat edilmesi gerekenler
Her ne kadar yüksek kazançlar söz konusu olsa da, uzmanlar yeni üreticilerin aceleci davranmaması gerektiği konusunda hemfikir. Her arazinin bu üretim için uygun olmadığını belirten uzmanlar, özellikle toprak tipi, iklim ve su kaynaklarının detaylı şekilde incelenmesini öneriyor. Tecrübeli üreticilerin görüşlerinden faydalanmak ve ilk etapta küçük alanlarda deneme yapmak ise tavsiye edilen adımlar arasında yer alıyor. Bu sayede hem üretim teknikleri öğreniliyor hem de sürecin olası riskleri minimize ediliyor.
Sağlık açısından da yüksek potansiyele sahip
Turna yemişi, yalnızca gelir getirici bir ürün olarak değil, aynı zamanda insan sağlığına katkılarıyla da biliniyor. Yapılan çeşitli araştırmalar, bu meyvenin düzenli tüketiminin önemli faydalar sunduğunu ortaya koyuyor. Turna yemişi:
-
Bağışıklık sistemini güçlendiriyor
-
Vücutta oluşan iltihaplanmaları azaltıyor
-
İdrar yollarını koruyor
-
Kalp sağlığını destekliyor
-
Hücre yenilenmesini hızlandırıyor
Sağlık açısından bu kadar güçlü özelliklere sahip bir ürünün ekonomik potansiyel taşıması, onu eşine az rastlanır bir yatırım fırsatına dönüştürüyor.