Gündem

İran neden saldırmak için geceleri bekliyor: İşte bunun nedeni

İran’ın gece saatlerinde gerçekleştirdiği füze denemeleri, sadece karanlığın gizliliğinden değil, teknik zorunluluklardan ve psikolojik etkiden güç alıyor. Şahab serisi sıvı yakıtlı füzeler, savunmasız yakıt ikmali sürecini geceye saklıyor. Fateh-110 gibi katı yakıtlı füzeler ise mobil avantaj sağlıyor. Bu çok katmanlı doktrin neler içeriyor?

Abone Ol

İran’ın füze denemelerini gece saatlerinde yapması, askeri ve stratejik bir doktrinin parçası olarak dikkat çekiyor. Balistik füzeler, uçaklardan farklı olarak atmosferdeki oksijene bağımlı değil; bu nedenle yakıt ve oksitleyiciyi içinde taşıyor. Bu teknik özellik, füzeleri sıvı ve katı yakıtlı olarak ikiye ayırıyor. Sıvı yakıtlı füzeler, örneğin Şahab serisi, güçlü ancak karmaşık bir yakıt ikmali süreci gerektiriyor. Katı yakıtlı füzeler, Fateh-110 ve Zülfikar gibi, mobil ve anında fırlatılabilir özellikte. İran, geceyi hem teknik riskleri azaltmak hem de psikolojik üstünlük sağlamak için kullanıyor.

Gece Fırlatmalarının Teknik Zorunlulukları

Balistik füzeler, oksijenin seyrek veya hiç olmadığı yüksek irtifalarda çalışır. Bu nedenle, jet motorlarının aksine, füzeler yakıt ve oksitleyiciyi içinde taşımalıdır. Sıvı yakıtlı Şahab serisi füzeler, fırlatma öncesi yakıt ve oksitleyici ikmali gerektirir. Bu işlem, sabit altyapı ve uzman ekiplerle yapılır. Yakıt ikmali, füzenin en savunmasız olduğu anıdır. Gece saatleri, uydu ve keşif uçaklarının tespit riskini azaltır.

Sıvı Yakıtlı Füzelerin Avantajları ve Riskleri

İran’ın uzun menzilli Şahab serisi, sıvı yakıtla çalışır ve yüksek güç sağlar. Ancak, yakıt ikmali süreci karmaşıktır. Ayrı tanklarda taşınan yakıt ve oksitleyici, fırlatma öncesi birleştirilir. Bu işlem, sabit bir konumda yapılır ve düşman gözetimine açıktır. Gece fırlatmaları, bu savunmasız süreci gizler. Ancak, sıvı yakıtlı füzeler, hazırlık süresinin uzunluğu nedeniyle sürpriz saldırı için sınırlıdır.

Katı Yakıtlı Füzelerin Mobil Avantajı

Fateh-110 ve Zülfikar gibi katı yakıtlı füzeler, yakıt ve oksitleyiciyi önceden karışım halinde barındırır. Bu, füzelerin mobil platformlardan anında fırlatılmasını sağlar. Saha yakıt ikmaline gerek olmaması, sürpriz saldırılar için idealdir. Ancak, katı yakıtlı füzeler bir kez ateşlendikten sonra durdurulamaz veya yön değiştirilemez. Bu, hızlı harekât kabiliyeti karşılığında kontrol kaybı yaratır. İran, bu füzeleri dağınık harp stratejilerinde kullanıyor.

Psikolojik Savaş ve Stratejik Hedefler

İran’ın gece fırlatmaları, teknik ve operasyonel avantajların ötesinde psikolojik savaş hedefler. Gecenin karanlığında yükselen füzeler, hedefte korku ve belirsizlik yaratır. X platformunda, bu taktiğin “kolektif korku algısı” oluşturduğu belirtiliyor. Füze hedefe ulaşmasa bile, gece sirenleri halk üzerinde baskı oluşturur. İran, geceyi kullanarak hem hayatta kalma şansını artırıyor hem de stratejik mesaj veriyor. Resmi açıklamalar, bu doktrinin çok katmanlı olduğunu doğruluyor.