Genel

Kayseri'de ayakkabı tamircisi Keçeci: Sanat öğrenen de yok, öğreten de yok

Kayseri’nin Sahabiye mahallesinde oturan ayakkabı tamircisi Mustafa Keçeci, ayakkabı tamirinin azalmasıyla alakalı rahatsızlığını dile getirdi. Detaylar haberimizde…

Abone Ol

Ayakkabı tamircileri, yıllar boyunca bakıma ihtiyaç duyan ayakkabıların yenilenmesi için insanların vazgeçilmezi olmuştur. Babadan oğula şeklinde 3 kuşaktır ayakkabı tamiri yapan baba Ahmet Keçeci ve oğlu Mustafa Keçeci, ayakkabı tamirinin eskisi gibi kalmadığını bildirdi. Baba Keçeci, ‘’Sanat öğrenen yok, öğreten de yok. Piyasa bozuk, ayakkabılar da bozuk’’ dedi.

12 yaşında babasının yanında ayakkabı tamirciliğine başladığını söyleyen Mustafa Keçeci, meslekte çırak yetiştiremediklerini ve makineleşmeyle birlikte ayakkabıların kötü yapıldığını aktardı. Ahmet Keçeci, ‘’Ben 55 senedir bu işi yaparım. 12 yaşında başladım, daha fazla yani 55’ten. Çok çırak yetiştirdim. Şimdi sanatımız hafifledi. çırakta gelmiyor. Biz de öğretemiyoruz. Ayakkabılar kötü, hep naylon. Eskiden güzel olurdu’’ sözleriyle ayakkabıların kalitesine de değindi.

Ayakkabıların kailtesi eskisi gibi değil
‘’Daha önce kapalı çarşıdaydık biz. 45 senedir burada Sahabiye’de oturuyoruz. İşler bozuk yani. Eskisi gibi değil’’ diye belirten Ahmet Keçeci, ‘’Çırak gelmiyor, yetiştiremiyoruz. Şimdiki çıraklar ya okuyor ya da çırak okuluna gidiyorlar. Eskiden yapılan ayakkabılarla şimdiki ayakkabılar da bir değil. Önceden usta yapardı, şimdi makine yapıyor. Piyasa bozuk, ayakkabılar bozuk. Allah sonumuzu hayır getire’’ sözleriyle hem yapılan ayakkabıların kalitesinden hem de eğitecek çırak bulamamasından şikayet etti.

Benden sonra hiç kimse yok
İlkokulu bitirdikten sonra babası Ahmet Keçeci’nin yanında işe başladığını ve bu işi yapan 3. kuşak olduğunu söyleyen Mustafa Keçeci, ‘’İlkokulu bitirdim, ortaokulu terk ettim. burada işe başladım. İşler eskisi gibi değil, tamir azaldı. Yetiştirecek çırak yok. Ayakkabılar kötü, köseler de yok eskisi gibi. İnsanlar hep spor ayakkabı giyiyor. Vatandaşa da bir şey diyemiyoruz, her şey çok pahalı.’’ sözlerini aktardı.

Ondan sonra kimsenin olmadığını söyleyen Mustafa Keçeci, ‘’Ben 3. nesilim. Babam dedem ve ben. Benden sonrasını tahmin edemiyorum. Oğluma da öğretmek istiyorum. Zanaate ilgi kalmadı. Ağaç yaşken eğilir. Biz küçükken öyle gördük, öyle biliyoruz. Çırak yetişmedi. Yetişse de öğrenmeden gittiler.’’ diyerek cümlelerini sonlandırdı.