Yaşam

Kötü Bir Alışkanlıktan Nasıl Kurtulursunuz?

Kötü bir alışkanlığı kırmak, niyet, sabır ve doğru stratejilerle mümkündür. Değişim nedeninizi belirlemek, tetikleyicilerinizi anlamak ilerlemek için öenmlidir.

Abone Ol

Hepimizin kurtulmak istediği alışkanlıkları vardır. Her gece kendimize aynı telkinlerde bulunuruz. Ancak ertesi gün gelir, yine dayanamayıp pes ederiz ve kendimizi sadece kötü değil, aynı zamanda yenilmiş ve suçlu hissederiz. Daha iyisini bildiğimiz halde direnmekte zorlanırız.

Bu döngü anlaşılabilir, çünkü beyin değişimlere kolayca uyum sağlamaz. Ancak sağlıksız bir alışkanlığı kırmak mümkündür. Bu, niyet, biraz kararlılık ve etkili davranış değiştirme teknikleri gerektirir. Ama önce, beynimizde, motivasyonlarımızda ve kendi kendimize konuşmalarımızda neler olup bittiğini anlamak faydalıdır.

Bazı Alışkanlıklar Bizi Ödüllendiriyor

İyi ya da kötü, alışkanlıklar rutinlerdir ve duş almak ya da işe arabayla gitmek gibi rutinler otomatikleşir, hayatımızı kolaylaştırır. Kötü alışkanlıklar sandığımızdan biraz farklıdır. Bunları kırmaya çalıştığımızda, beyin dissonance (uyumsuzluk) yaşar ve bu durumdan hoşlanmaz. Beynin limbik sistemi, savaş-kaç-don tepkilerini aktive eder ve tepkimiz, bu tehdidi önlemek için eski davranışa geri dönmek olur, bu davranışın bize zararlı olduğunu bilsek bile.

Bize fayda sağlamayan alışkanlıklar genellikle iyi hissettirir, çünkü beyin dopamin salgılar. Bu, türümüzün hayatta kalmasına yardımcı olan yemek yeme veya cinsellik gibi aktivitelerde olur. Değişimden kaçınmak da bir tür hayatta kalma olarak algılanır ve bu geçici ödül bizi sürekli eski alışkanlığa döndürür.

Değişim İçin Nedeninizi Bulun

Bir alışkanlığı değiştirmeden önce, neden değiştirmek istediğinizi belirlemek çok önemlidir. Sebep kişisel olduğunda daha güçlü bir motivasyonunuz olur ve zorlandığınızda bu nedeni hatırlayabilirsiniz.

Ardından, içsel ve dışsal tetikleyicilerinizi belirlemelisiniz; bu, biraz dedektiflik çalışması gerektirir. Kötü alışkanlık dürtüsü geldiğinde, bunun ne zaman, nerede, kiminle ve hangi duygularla (üzüntü, yalnızlık, depresyon, gerginlik) ortaya çıktığını sorgulayın. Bu süreç kişiden kişiye farklılık gösterir ancak bir ipucu fark ederseniz kendinizi durdurabilirsiniz.

Sonraki ve bazen daha zor olan adım, davranışınızı değiştirmektir. Örneğin, işe giderken sabah yediğiniz tatlı bir çörek sizin zayıf noktanızsa, rotanızı değiştirmek bir çözüm olabilir. Ancak çevreyi her zaman değiştirmek mümkün olmayabilir. Bu durumda, şeker yerine badem, dondurma yerine donmuş yoğurt gibi bir alternatif bulabilirsiniz. Ayrıca, her şeyi ya hep ya hiç şeklinde düşünmekten kaçının; bu, hızla tükenmişliğe yol açar.

Dürtülerin bir döngü izlediğini unutmayın. İlk başta yoğun olan bu dürtüler, genellikle 20 dakika içinde azalır ve kaybolur. Bu bekleme süresinde yeni hisler aramak, dikkatinizi dağıtabilir. Dışarı çıkıp rüzgarı hissetmek, temiz hava almak ya da fiziksel bir aktivite yapmak yardımcı olabilir.

Başarının Düz Bir Çizgi Olmadığını Kabul Edin

Değişim sürecinde inişler çıkışlar ve geri adımlar olacaktır; bu, kalıcı değişimin doğal bir parçasıdır. Sorun, kendi en kötü eleştirmenimiz olmamızdır. Bazı insanlar, tam başarı elde edememeyi tamamen başarısızlık olarak görür.