Bilecik, İzmir ve Hatay gibi illerde etkili olan büyük çaplı yangınlar, yalnızca doğayı değil, çevrede yaşayanları da olumsuz etkiliyor. Temiz Hava Hakkı Platformu, yangınlar sırasında açığa çıkan PM2.5 ve PM10 gibi zararlı partiküllerin hava kalitesini ciddi şekilde bozduğunu, özellikle solunum ve kalp-damar rahatsızlığı olan bireyler için ölümcül sonuçlar doğurabileceğini vurguladı.
Hayati Veri Kaynağı Erişime Kapalı
Platform, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’na ait ulusal hava kalitesi izleme sisteminin (www.havakalitesi.gov.tr) bir aydan fazla süredir çalışmadığını açıkladı. Bu sistemin devre dışı kalmasının, halkın bilgiye ulaşmasını engellediği gibi, valilikler ve sağlık kurumlarının karar süreçlerini de sekteye uğrattığı belirtildi. Açıklamada, hava kirliliği verilerinin sürekli ve açık şekilde paylaşılmasının hem anayasal hem de yasal bir hak olduğunun altı çizildi.
Yasal Sorumluluklar Hatırlatıldı
Temiz Hava Hakkı Platformu, Çevre Kanunu ve ilgili yönetmeliklere dayanarak, valilikler, belediyeler ve kaymakamlıkların hava kirliliğini izleme ve halkı bilgilendirme yükümlülüğüne dikkat çekti. Yangın dönemlerinde bu yükümlülüğün daha da önemli hale geldiği ifade edilerek, yerel ve merkezi yönetimlere sorumluluklarını yerine getirme çağrısında bulunuldu.
Bakanlıklara Şeffaflık ve Hızlı Müdahale Çağrısı
Platform, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın yanı sıra Sağlık Bakanlığı’na da çağrıda bulunarak, yangın sezonunda artacak hava kirliliği riskine karşı acil, etkili ve şeffaf bir müdahale planı geliştirilmesini istedi. Verilerin kamuyla açık şekilde paylaşılması ve risk altındaki yurttaşların korunmasına yönelik önlemlerin hızla devreye alınması gerektiği vurgulandı.