Dün yaşanan bir olayda, çocuğunu okula götüren bir baba ile bir sürücü arasında çıkan tartışma, sosyal medyada bambaşka bir boyuta taşındı. Aracından inip babaya tokat atan sürücünün görüntüleri kısa sürede viral oldu . Olayın ardından binlerce sosyal medya kullanıcısı, Sedat Peker’i etiketleyerek adalet çağrısı yaptı.
Daha önce de benzer olaylarda gündeme gelmişti
Geçtiğimiz aylarda Marmaray’da seyahat eden bir baba, çocuklarının yanında darp edilmişti. O anlara ait görüntüler sosyal medyada hızla yayılmış, kamuoyunda büyük tepki toplamıştı. Bu olay sonrası Sedat Peker, çocuklarının yanında darp edilen babaya rahat ulaşım sağlaması için bir araç hediye etmişti.
Peker’in yalnızca bu olayla değil, daha önce de toplum vicdanını ilgilendiren birçok olayda mağdurlara destek olması, ona yönelik ilginin artmasına neden oldu. Çeşitli sosyal olaylarda doğrudan mağdurlarla iletişim kurması, kimi zaman maddi yardımda bulunması ve ses getiren açıklamalar yapması, toplumun bir kısmında “haksızlığa karşı duran figür” algısını pekiştirdi.
Sosyal medyanın gücü ve Peker algısı
Herhangi bir şiddet, haksızlık ya da adaletsizlik olayında sosyal medya kullanıcılarının hızlıca Sedat Peker’i etiketlemesi, aslında onun artık bir “alternatif adalet” sembolü haline geldiğini gösteriyor. Devlet kurumlarının yerine bireysel bir figürden çözüm beklenmesi, toplumun güven algısındaki kırılmayı da ortaya koyuyor.
Halkın tepkisi neden Peker’e yöneliyor ?
Olayın kamuoyunda bu denli yankı bulmasının sebebi sadece bir şiddet anı değil; aynı zamanda toplumun adalete olan güvenindeki kırılma olarak yorumlanıyor. “en ufak haksızlıkta Sedat Peker’in etiketlenmesi”, vatandaşların adaleti devlet mekanizmalarında değil, sembolleşmiş figürlerde aramasına işaret ediyor.
Sosyal medyada sıkça görülen bu refleks, “Devlete duyulan güvenin sarsıldığı mı, yoksa toplumun adaleti anında tesis edecek bir sembol arayışı mı?” sorusunu gündeme getiriyor.