Ekonomi

Tatmak için ekmişti: Şimdi kasa kasa satıyor

Mardin’in Yeşilli ilçesinde, bir zamanlar yalnızca “tadına bakmak için” deneme amaçlı ekilen Napolyon kirazı, bugün Türkiye’nin dört bir yanına ulaşıyor.

Abone Ol

25 yıl önce atılan bu mütevazı adım, bugün hem üreticisine ekonomik katkı sağlıyor hem de doğal tarımın başarısını gözler önüne seriyor. Üreticiler hasat için gece gündüz çalışıyor, ancak talebi karşılamakta zorlanıyorlar.

Doğal Tarımın Zaferi: Mardin’den 81 İle Dağıtım
Yeşilli ilçesine bağlı Koyunlu Mahallesi’nde sabahın erken saatlerinde başlayan kiraz mesaisi, gün boyu sürüyor. Dalından özenle toplanan Napolyon kirazları, hiçbir kimyasal ilaç veya katkı maddesi kullanılmadan yetiştiriliyor. Bu da ürünün hem lezzetini hem doğallığını öne çıkarıyor. İstanbul’dan Van’a, Edirne’den Hakkâri’ye kadar 81 ile gönderilen bu kirazlar, raf ömrü boyunca tazeliğini koruyarak müşterilere ulaştırılıyor.

Lezzetiyle damaklarda iz bırakan Mardin kirazı, yoğun taleple kısa sürede tükeniyor. Üreticiler, bu yılki talep patlamasına rağmen ürünün doğal yetişme sürecine sadık kalmayı sürdürüyor. Bu yaklaşım, Napolyon kirazını benzerlerinden ayıran en önemli özelliklerden biri olarak gösteriliyor.

Verim Azaldı Ama Kalite Zirvede
Yeşilli Belediye Başkanı Hayrettin Demir, bu yılın hasadının özellikle kalite açısından çok verimli geçtiğini belirtti. Her ne kadar iklimsel değişiklikler nedeniyle verim beklenenden düşük olsa da, bu durum kirazın aromasını ve kalitesini daha da belirgin hale getirdi. Demir, “Bu yıl her zamankinden daha lezzetli ürünler topluyoruz. Ancak o kadar çok talep var ki, elimizdeki ürünler yetmiyor” dedi.

Kirazın tanıtımına katkı sağlamak amacıyla düzenlenen Yeşilli Uluslararası Kültür, Sanat ve Kiraz Festivali, bu yıl 17. kez gerçekleştirildi. Festivalde, geleneksel ürün tanıtımının yanı sıra sosyal sorumluluk projeleri ve kültürel etkinliklere de yer verildi.

Köyden Markaya: Doğal Tarımla Büyüyen Başarı Öyküsü
Koyunlu Mahallesi Muhtarı Çetin Ökmen ise kirazın bu kadar beğenilmesinin ardında yatan sırrı net bir şekilde özetledi: “Toprağımıza kimyasal değdirmiyoruz. İlaç kullanmıyoruz. Sadece doğal yollarla yetiştiriyoruz. Bunun sonucunda da herkesin damağında yer eden bir ürün ortaya çıkıyor.”

25 yıl önce küçük bir bahçede başlayan bu yolculuk, bugün Türkiye'nin dört bir yanında bilinen bir marka değerine dönüşmüş durumda. Üreticilerin hedefi ise bu doğal tarım başarısını yalnızca yurt içinde değil, ilerleyen yıllarda yurt dışına da taşımak. Mardin’in kirazı artık yalnızca bir meyve değil, emeğin ve doğallığın sembolü haline geliyor.