Trafik kazalarından kaynaklanan tazminat hesaplamalarında en önemli noktalardan birisi tarafların kusur oranlarıdır. Trafik kazalarında kusur oranlarına göre farklı ödemeler yapılmaktadır. Bu nedenle kusur oranlarının belirlenmesi ve kusurlu olan tarafın tespitinin sağlanması gerekmektedir.

Kazalarda kusurun tespit edilmesi için kaza tespit tutanağı veya bilirkişi raporları önemli bir etkendir. Trafik kazasından dolayı  zarar gören kişinin zararının karşılanması ve kusurun tespit edilmesi için ‘Kusur Tespit Davası’ açılması mümkündür. Kaza tespit tutanağında her iki taraf içinde kusur belirlenmiş olması halinde mahkeme tarafından ‘Karayolları Trafik Kanunu’ çerçevesinde hangi tarafın hangi kuralları ihlal ettiği ve ne derece kusurlu olduğu belirlenmektedir.

-Trafikte direksiyon başına geçmenin 2/8 kusurluluk yaratacağı düşüncesi tamamen yanlıştır. Kusur durumu her olaya göre ayrı belirlenir, salt araç kullanmak kusur teşkil etmez. Gerçekleşen trafik kazasında karşı tarafın tamamen kusurlu ya da kusursuz olması, kusurların eşit olması her olaya göre değişebilecektir. Bu nedenle direksiyon başına geçmenin başlı başına bir kusur oranı oluşturacağı düşüncesi doğru değildir. Trafik kazalarındaki illiyet bağına göre taraflara kusur dağılımı gerçekleştirilmektedir

-Trafikte arkadan çarpmanın mutlak 8/8 kusurlu olmayı gerektirdiği düşüncesi tamamen yanlıştır. Kusur durumu her olaya göre ayrı belirlenir. Karayolları Trafik Yönetmeliğinin (KTY) “Trafik Kazalarında Asli Kusur Sayılan Haller ve Sürücü Kusurlarının Tespiti” başlıklı 157’nci maddesinin ikinci fıkrasında “Yukarıda sayılan hal ve hareketlerde bulunan sürücüler asli (esas) kusurlu sayılırlar. Ancak, sürücülerin veya yayaların kural dışı hareketleri veya taşıtların teknik arızaları bir başka sürücüyü tehlikeye düşürmüş ve bu sürücü, oluşması muhtemel bir kazayı önlemek, can ve mal güvenliğini korumak amacı ile Karayolları Trafik Kanununun öngördüğü temel kurallardan birini ihlal etmeye mecbur kalmış ve bütün tedbirlere rağmen bir kazaya neden olmuşsa, asli kusurlu sayılamaz.” denilmiştir. Her ne kadar arkadaki sürücünün takip mesafesini koruması ve öndeki aracın aniden durması halinde kendisinin de güvenli durmayı sağlaması gerektiği bu nedenle arkadan çarpan kişinin asli kusurlu sayılacağı karinesi olsa da bu karinenin aksi iddia ve ispat edilebilir. Her somut olayın özelliğine göre arkadan çarpan kişinin kusur oranı azalabilir ya da tamamen ortadan kalkabilir.

-Alkollü araç kullananın her halükarda 8/8 kusurlu olması gerektiği düşüncesi de tamamen yanlıştır. Kusur durumu her olaya göre ayrı belirlenir. 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunun ’daalkollü araç kullanmak ayrıca düzenlenmiştir ve cezai yaptırımı olan bir ihlaldir. Alkollü araç kullanımının cezai yaptırımı olması kazaya karışan alkollü sürücüye asli kusur yüklememektedir. Alkollü araç sürücüsü bir kazaya karıştığı anda bu kazanın oluşumundaki kusur oranları büyük önem arz etmektedir. Sürücü, alkollü olmasına rağmen kazanın oluşmasındaki kusurun diğer sürücüde bulunması halinde sürücünün alkollü olması tek başına kusurlu olma sebebi değildir. Yapılan kusur oranı belirlemesinin ardından alkollü sürücünün kusursuz olduğunun tespiti halinde alkollü sürücünün kusurlu sürücünün sigorta şirketinden tazminat talep hakkı doğacaktır. Yargıtay kararlarına göre hasarın teminat dışı kalabilmesi için sürücünün sadece alkollü olması yetmeyip kazanın münhasıran alkolün etkisinde oluşması gerekmektedir.

-Ehliyetsiz araç kullananın her halükârda 8/8 kusurlu olması gerektiği düşüncesi tamamen yanlıştır. Ehliyetsiz araç kullanmak kusur tespitinde dikkate alınmaz. Olayın oluş biçimine göre, ehliyetsiz kişi olayda kusursuz sayılabilir. Ehliyetsiz araç kullanma 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanun’da ayrıca düzenlenmiş ve cezai yaptırımı olan bir ihlaldir. Kazanın meydana gelmesinde az kusurlu ya da kusursuz olan her sürücünün aracında meydana gelen hasar ya da kaza sebebiyle uğradığı zarar için karşı tarafa başvuru hakkı vardır. Ehliyetsiz sürücünün ehliyetsiz olmasının kazanın oluşumunda bir etkisi bulunmuyorsa, kazada kusur tespiti ehliyeti olan bir sürücü ile aynı şekilde gerçekleştirilecektir. Bu sonuca göre ehliyetsiz araç sürücüsü de kusurlu ya da kendisinden daha kusurlu tarafın sigortasına başvurarak ödeme isteme hakkına sahip olacaktır.

-Sağdan gelen araca yol vermeme halinde, her halükârda 8/8 kusurlu olunacağı düşüncesi de yanlış olup, olayın gerçekleşme şekline göre, örneğin kavşakların eşitliği veya üstünlüğü, kavşağa önce giriş, hız, kavşağı tamamlamış olma durumu kusur durumunu etkiler.

Görüleceği üzere trafikte kazalar tek tek ele alınır ve değerlendirilir. Her kazanın kusur durumu farklı olabileceğinden gerekli incelemeler neticesindekazayla ilgili bir sonuca varılır.

Yaklaşan Ramazan Bayramı yapılacak yolculukların ve seyahatlerin habercisidir. Bu yazım vesilesi ile vatandaşlarımıza, hemşerilerimize kazasız, belasız yolculuklar diliyorum. Lütfen trafik kurallarına harfiyen uyalım. Bizi bekleyenlerin, sevenlerin olduğunu unutmayalım. Gideceğimiz yere biraz geç gidelim ama sağlıcakla gidelim.

Ramazan Bayramınızı en içten duygularımla kutluyorum.