“Yaz Kur’an kursundaki Kur’an-ı Kerim eğitimini verimli buluyor musunuz?” sorusuna “katılıyorum” ve “kısmen katılıyorum” yanıtlarının toplamı da yüzde 98,32 olurken, “Çocuğumu kursa gönderdiğim için memnunum” sorusunda bu oran yüzde 99,45’e ulaştı.
Erbaş, 2025 yaz döneminde kurslara kayıtlı olarak 2 milyon 540 bin kişiye ulaşıldığını, 4-6 yaş grubunda ise yaklaşık 250 bin öğrencinin eğitim gördüğünü kaydetti.
Mevlid-i Nebi Yılı: Program bir yıla yayılacak
Erbaş, bu yıl Hz. Muhammed’in (s.a.s.) 1500. doğum yıl dönümünü vesile kılarak Mevlid-i Nebi Haftası’nı bir yıl boyunca “Mevlid-i Nebi Yılı” şeklinde işleyeceklerini duyurdu.
3 Eylül 2025 Çarşamba akşamı (Çarşambayı Perşembeye bağlayan gece) başlayacak programlar, 2026 yılının Ağustos ayı sonuna kadar sürecek. Açılış, Cumhurbaşkanlığı himayelerinde Cumhurbaşkanlığı Kongre Merkezi’nde yapılacak.
Yurt dışından yaklaşık 75 ilim insanı, Balkan ve Orta Asya’dan Diyanet İşleri başkanları ile akademisyenler ve İslam’ı yeni kabul etmiş 20 kadar misafir de açılışta yer alacak.
Veli memnuniyeti anketinin ayrıntıları
Diyanet’in yürüttüğü anket çalışmasında, velilere kursların verimliliği, içerik memnuniyeti ve çocukların genel kazanımları soruldu. “Verimlilik” başlığında yüzde 98,32; “çocuğumu göndermekten memnunum” başlığında ise yüzde 99,45 oranında “katılıyorum/kısmen katılıyorum” yanıtı alındı.
“Peygamberimizi tanımayanlar tanısın” yaklaşımı
Mevlid-i Nebi programlarını bir yıla yaymanın gerekçesine değinen Erbaş, “Efendimiz (s.a.s.) alemlere rahmet olarak gönderildi; tanımayanlar tanısın, az bilenler daha çok öğrensin, gençler ve çocuklar için erişilebilir içerikler üretelim” mesajı verdi. Bu kapsamda camiler, kuran kursları, gençlik merkezleri ve yurt içi-yurt dışı temsilciliklerinde konferans, sempozyum, panel, söyleşi ve kültürel etkinliklerin planlandığı öğrenildi.
Hutbeler ve iletişim: “22 milyona ulaşan bir vasıta”
Cuma hutbelerinin hazırlanma süreçlerini de anlatan Erbaş, Din Hizmetleri Genel Müdürlüğü bünyesinde hutbe hazırlama komisyonu bulunduğunu, ülke genelindeki farklı ihtiyaçlara göre konu başlıklarının belirlendiğini ifade etti.
Türkiye’nin doğusu ile batısı arasında 72 dakikalık vakit farkı bulunduğunu hatırlatan Erbaş, hutbelerin aynı gün içinde milyonlarca kişiye doğrudan ulaşan “bir numaralı iletişim vasıtası” olduğunu söyledi. Daha etkili hutbe dilinin inşası için yazarlar ve akademisyenlerin katılımıyla çalıştaylar düzenlendiğini belirtti.