Türkiye menşeli bir gıda ürününün daha Avrupa’dan geri çevrilmesi, dikkatleri bir kez daha ihracat güvenliği üzerine çekti. Almanya’ya gönderilen patlamış mısır sevkiyatında yapılan denetimlerde aflatoksin kalıntılarına rastlandığı açıklandı. Söz konusu bildirim, Avrupa Birliği Gıda ve Yemler İçin Hızlı Alarm Sistemi (RASFF) üzerinden kamuoyuna duyuruldu. 31 Temmuz 2025 tarihli resmi kayıtlarda yer alan açıklamada, ürünün insan sağlığını tehdit edecek düzeyde zararlı madde içerdiği belirtildi. Bu bulgunun ardından Almanya, ürünü marketlerden toplatma kararı aldı.
Avrupa, risk seviyesini “ciddi” olarak tanımladı
Yapılan incelemeler sonucunda aflatoksin seviyesinin belirlenmiş eşik değerleri aştığı tespit edildi. RASFF verilerinde yer alan açıklamada risk düzeyi “ciddi” olarak nitelendirildi. Bu sınıflandırma, ilgili ülke yetkilileri için piyasadaki ürünün acilen geri çekilmesi anlamına geliyor. Toplatma kararı ise yalnızca Almanya’da değil, ürünün ulaştığı diğer Avrupa ülkelerinde de geçerli olabilir. Sistemdeki uyarı sayesinde ilgili tüm ülkelere bilgi iletildiği, böylece olası tüketici maruziyetinin önüne geçilmesinin hedeflendiği bildirildi.
Aflatoksin nedir, insan sağlığına etkisi ne?
Aflatoksin, başta karaciğer olmak üzere birçok organ üzerinde zararlı etkiler oluşturan toksik bir bileşiktir. Küf mantarları tarafından üretilen bu madde, özellikle kötü koşullarda saklanan tahıl ve kuruyemişlerde ortaya çıkabiliyor. Uzun süreli maruz kalma, karaciğer kanseri başta olmak üzere çeşitli kanser türleriyle ilişkilendiriliyor. Ayrıca bağışıklık sistemini baskılayıcı etkileri de bulunduğu biliniyor. Aflatoksine yüksek dozda ve uzun süreli şekilde maruz kalan kişilerde ani zehirlenme vakaları da görülebiliyor.
İhracat güvenliğine yönelik tartışmalar sürüyor
Son dönemde Avrupa tarafından iade edilen Türk ürünlerinin sayısındaki artış, hem üretici hem de ihracatçı açısından soru işaretleri yaratıyor. Her ne kadar geri çevrilen ürün sayısı toplam ihracat hacmine göre düşük kalsa da, gıda güvenliği açısından önemli bir uyarı niteliği taşıyor. Uzmanlar, ihracat öncesinde yapılan denetimlerin sıkılaştırılması gerektiğine dikkat çekiyor. Özellikle mikrobiyolojik ve toksikolojik analizlerin ihmal edilmemesi, benzer durumların tekrar etmesini önleyebilir. Ayrıca üreticilerin uluslararası standartlara uygun üretim ve saklama koşullarına daha fazla özen göstermesi bekleniyor.
Tüketici güveni zarar görebilir
Avrupa’da yaşanan bu gelişmeler, doğrudan Türkiye iç pazarını etkilemese de, ihracat markalarının güvenilirliği açısından olumsuz sonuçlar doğurabiliyor. Tüketicilerin, ürünlerin menşeiyle ilgili hassasiyeti arttıkça, markaların itibarı da bu tarz gelişmelerden etkilenebiliyor. Gıda zincirinin her aşamasında sıkı kontrol mekanizmaları oluşturulmadıkça, tek bir ürün bile çok sayıda ülkenin radarına takılabiliyor. Avrupa’da alınan bu son karar, Türkiye’nin ihracat stratejisinde kalite güvencesine daha fazla yatırım yapılması gerektiğine işaret ediyor.