Doğru planlama ve harcama disiplininin, eldeki gelirle birikim yapılmasını mümkün kıldığını ifade eden Alkin, basit ama etkili tavsiyelerde bulundu. Alkin’e göre ilk adım, harcamaların detaylı bir şekilde yazılarak analiz edilmesi.
Gelir gider takibi yapmadan tasarruf olmaz
Alkin’in verdiği örnek oldukça çarpıcı. “Maaşım yetmiyor” diyen birine 15 gün boyunca yaptığı harcamaları yazmasını söyleyen Alkin, kişi geri döndüğünde aslında maaşının yeterli olduğunu kendisinin fark ettiğini belirtiyor. Bu farkındalıkla gereksiz harcamalar ortadan kalkıyor, elde kalan parayla tasarruf yapılabiliyor. Alkin, harcamaların kayıt altına alınmasının bütçeyi kontrol etmenin en etkili yolu olduğunu vurguluyor.
Hazır paranız varsa harcamayın, geleceğe yatırın
Enflasyonun yüksek olduğu dönemlerde eldeki nakdin korunmasının hayati öneme sahip olduğunu belirten Alkin, “Hazır paranızı tüketmek yerine, gelecekteki ihtiyacınız için kenara koyun” uyarısında bulundu. Altın, gayrimenkul ya da diğer yatırımlar, uzun vadede gelir açığını kapatabilecek çözümler olabilir. Harcamayı ertelemek, gelecekteki güveni artırır.
Kooperatif modeliyle uzun vadeli kazanımlar mümkün
Küçük birikimlerin birlikte değerlendirildiği kooperatif modeline de değinen Alkin, bu yöntemin sabırla uygulandığında büyük kazançlara dönüşebileceğini söyledi. Düşük gelirli bireyler için gayrimenkul sahibi olmanın yolu kolektif sistemlerden geçebilir. Kooperatif sistemi, küçük adımlarla büyük hedeflere ulaşmayı sağlıyor.
Yan gelir ve zorunlu birikim planı devreye alınmalı
Alkin, emeklilik planlarının bile kişileri tasarrufa yönlendirebildiğini ifade ediyor. “Zorunlu ödeme modeli sizi birikime zorlar ve bu gelecekte avantaj sağlar” diyen Alkin, eğlence harcamaları yerine küçük yatırımlar yapılmasını öneriyor. Bu stratejilerle bireyler hem kriz dönemlerinde daha dirençli olur, hem de uzun vadede ekonomik güvenliğini kurar.