Türkiye’nin aşıda dışa bağımlılığını azaltacak adımlar hız kazanıyor. Pandemi sürecinde geliştirilen yerli COVID-19 aşısı Turkovac, Türkiye adına önemli bir bilimsel adımda ilerlediği görülüyor. Bu kapsamda Kayseri'nin köklü okullarından Erciyes Üniversitesi (ERÜ) tarafından geliştirilen Turkovac, hem yüksek etkinliği hem de uluslararası bilimsel onaylarıyla öne çıkıyor.
Dünya Sağlık Örgütü'nün 2019'daki kürelsel pandemi ilanının ardından, Turkovac aşısını geliştiren Prof. Dr. Aykut Özdarendeli'nin çalışmaları yakından takip edilmeye başlandı. Bu kapsamda ERÜ Rektörü Prof. Dr. Fatih Altun, aşının etkinliğine dair açıklamalarda bulundu. Altun, “Aykut Hoca, Turkovac verilerini titizlikle izliyor. Elde edilen sonuçlar son derece iyi. Çin aşısından geri kalır hiçbir yanı yok,” dedi.
Rektör Altun, aşının hem bağışıklık tepkisi hem de kan değerleri üzerindeki olumlu etkilerine dikkat çekerek, "Bir dönem ‘bu aşı değil, su’ diyenler olmuştu. Ama bugün gelinen noktada, Turkovac’ın ne kadar etkili bir aşı olduğu bilimsel verilerle ispatlandı," diye konuştu.
Turkovac'ın verilerinin dünya çapında saygın bilimsel dergilerde yayınlandığını belirten Altun, “Aykut Hoca dünyaca saygın bilimsel dergilerdeki yayının ardından ‘Omzumdan büyük bir yük kalktı’ dedi,” ifadelerini kullandı. Bu yayınların Turkovac'ın küresel düzeyde tanınmasına katkı sağladığı bildirdi.
Yeni aşı laboratuvarı yolda
Erciyes Üniversitesi'nde kurulan aşı araştırma enstitüsü ve merkez çalışmaları da hız kesmeden devam ediyor. ERÜ Rektörü Prof Fatih Altun’un verdiği bilgiye göre yapılacak son ihale sonrası yeni aşı laboratuvarı 2025 yıl sonu en geç 2026 Nisan ayında faaliyete geçmesi planlanıyor.
Modern teknolojiyle donatılacak olan tesisin çatısına yerleştirilecek güneş panelleri sayesinde tüm enerji ihtiyacı kendi içinde karşılanacak. Rektör Altun, “24 saat kesintisiz çalışan ‘clean room’ yani temiz oda için yüksek oranda elektrik gerekiyor. Bu ihtiyacı sürdürülebilir şekilde çözmek adına güneş enerjisi sistemini planladık,” dedi.
Turkovac ve benzeri yerli projeler, Türkiye’nin aşıda dışa bağımlılığını azaltmayı ve biyoteknoloji alanında rekabet gücünü artırmayı hedefliyor.