Okuduğum kitaplar hakkında ara ara yaptığım yorumları, eleştirileri ve beğenileri siz değerli okurlarımızla paylaşmak istiyorum.
O zaman son okuduğum kitap olan yazar Alfred Adler’ın kaleme aldığı ‘İnsan Doğasını Anlamak’ ile başlayalım.
Alfred Adler, yıl 1970 Avusturalya’da çocukluk yıllarında korkak ve kırılgan yapısının onu yönlendirmesiyle tıp okumaya karar verdi. Böylelikle psikolojiye olan ilgisi arttı. Hastayı, çevresiyle birlikte ele alarak tedavi etmenin etkili bir yöntem olduğunu savundu.1912 yılında “Özgür Psikoanalitik Araştırmalar Topluluğu”nu kurdu.
Alfred ’in “İnsan Doğasını Anlamak” adlı eseri, şüphesiz psikoloji dalı öğrencileri ve psikoloji severlerin başucu kitabıdır.
Acele etmeden çevremizle bağdaştırarak okuduğumuzda eksiksiz ve doğru tespitler göze çarpar. Yazarın birçok duyguya değindiği kitabından örneklerle devam edelim. Kibir, hırs fark edilme çabası içeren duygu, iktidar ve üstünlük çabasıyla kendini göstermektedir. Kibirli insanlar ‘hırslı’ (daha kibarca) kendilerini belli etmemeye ve genelde bu duyguyu saklamaya çalışırlar. Tek tatmin yolları kurdukları hayallerle gerçekleşir. İçi kibirle dolu insanların kolayca tartışmaya girmelerine şaşırmamak gerekir. İçlerinde herkese ve her şeye hükmetme arzusu yatar.
Alfred, psikoloji ve patoloji gibi konuları ele alarak güzel, yalın bir anlatımla bizlere sunmuştur. Kalın bir kitap olmamasına rağmen, içeriği ve örnekleriyle bizlere birçok insani duyguyu gözler önüne sermiştir. Çocuk, sevgi, toplum, yaşama hazırlık, ruh ve ruh işlevi gibi konuları örneklendirerek anlatmıştır. Kitapta okuduğum en etkileyici tespitlerden biri de “Ruhla beden bir bütündür. Ruh havaya yükselen, bir yerlerde yangının var olduğunu gösteren bir duman gibidir” sözlerini içeren satırlardır.
Ruhsal gelişimi etkileyen olayların çocukluk yıllarında şekillendiğini, Freud gibi Alfred de değinmiştir. Münzevi, agorafobi, tecrit, skolastik, kast sistemi, pedagoji, optimist de dikkat çektiği diğer konulardır.
İnsan ilişkilerimiz ne kadar kuvvetli olsa da çevremizde hırsla daha doğrusu kibirle beslenen insanlar var. Yazarın, kitabında bu konuya geniş yer vermesi özellikle dikkatimi çekti. Çünkü insanı, en çok yanlışa ve kötülüğe sürükleyen duygu da budur.
